Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op.Dr. Evrim Aksoy, “Anemi (Kansızlık) genel olarak 2 gruptur:
Kazanılmış (sonradan oluşan) ve Genetik anemiler. Gebelik sırasında kanın sıvı volümü, içindeki kan hücrelerinden ve oksijen taşıyan hemoglobin maddesinden daha fazla artış gösterdiğinden tüm gebelerde kansızlığa doğru bir eğilim olur. Bu durum fizyolojik anemi dediğimiz normal bir durumdur. Genellikle her gebeye bu nedenle demir desteği yapılır. Kandaki hemoglobin miktarı 10,5 gr/dl'nin altına düştüğünde gebe için kansızlıktan bahsedilir, kansızlık durumu tespit edildiğinde hastanın detaylı incelemesi yapılmalıdır çünkü kansızlığın demir eksikliği dışında birçok ciddi nedeni de olabilir” dedi.
Demir eksikliğinin anemisinin en önemli nedeninin genellikle yetersiz beslenme ile demir alınımının eksik olması olduğunu ifade eden Op.Dr. Aksoy, “Ciddi anemiler bebekte rahim içi büyüme geriliğine neden olabilir. Demir eksikliği bebekte zeka gelişimini de olumsuz yönde etkilemektedir. Gebenin kendisinde ise yorgunluk, halsizlik, baş ağrısı, baş dönmesi, azalmış efor kapasitesine yol açar. Anemik annelerde doğum hangi yöntemle olursa olsun(vaginal ya da sezaryen) belli miktarda kan kaybı olacağı için, doğum sonrası toparlanma oldukça zor olur. Doğum sonrası yara iyileşmesi zayıflar. Tüm bu nedenlerle anemik gebeler mutlaka hızlıca tedavi edilmelidir” diye konuştu.
“C Vitamini demir emilimini arttırıyor”
Op.Dr. Evrim Aksoy, “Gebelikte demir eksikliği yaşamamak için et, balık, tavuk, yumurta, karaciğer, dalak, böbrek gibi sakatatlar, ceviz, badem gibi kuruyemişler, üzüm-pekmez, kayısı, erik, kuru baklagiller ve yeşil yapraklı sebzeleri bol tüketmek gerekmektedir. Aynı zamanda C Vitamini demir emilimini arttırdığı için, C vitamini içeren portakal, çilek, domates gibi yiyecekler de bol alınmalıdır. Yiyeceklerden alınan demire rağmen gebelikte ek demir desteğine genellikle ihtiyaç duyulur. Demir hapları ya da sıvı formları oral olarak, gerektiği halde de damar yolundan verilerek bu destek sağlanır” açıklamalarında bulundu.