BEDENİN ASİTLEŞMESİ

Senem Köse Bektaş

Kendinizi sık sık güçsüz ve yorgun hissediyorsanız, kas gerginliği ve baş ağrısı çekiyorsanız, bunun nedeni aşırı asitlenme olabilir. Doğru beslenme ve sağlıklı bir yaşam tarzı ile organizmayı tekrar dengeye getirebilirsiniz.

Asit baz dengesi sağlıklı bir vücudun önemli bir göstergesi... Son yıllarda beslenmemizde meydana gelen büyük değişiklikler, yani birçok şeker ve endüstriyel ürün nedeniyle, insanların kronik olarak asidik hale gelmesi giderek daha yaygın hale gelmektedir.

Aşırı asitlenmenin semptomları spesifik değildir ve de uzun bir süre sonra ortaya çıkar, kendini yavaş yavaş hissettirir..Olası belirtileri ; Yorgunluk, bitkinlik, kayıtsızlık, genel halsizlik, Kas ağrısı ve krampları, Enfeksiyonlara duyarlılık, baş ağrısı, göğüste ağrılı yanma hissi, İştah kaybı, lekeli, solgun cilt, Enflamasyon eğilimi, kırılgan saç ve tırnaklar

Aşırı asitlenmenin nedenleri neler olabilir?

Beslenme: Asit-baz dengesi üzerinde büyük etkisi vardır Kanımızın doğal pH oranının alkalin olması sebebiyle fazla asidik yiyecekler yediğimizde kanımızın pH seviyesi de asidik bir hale gelir ki bu bütün vücut için oldukça tahrip edicidir.

Yetersiz beslenme ve açlık: vücudumuzun asit baz dengesinde çok önemlidir. Hızlı diyetler veya sürekli yetersiz beslenme durumunda, vücut depolarından, daha doğrusu yağ asitlerinden daha fazla enerji alır. Böylece asit yükünün artmasını sağlar. Yetersiz sıvı alımı da asitleşmeye katkıda bulunabilir. Bu nedenle günde en az 1,5 ila 2 litre su için.

Protein: Asitliği arttırır. Sülfürik ve fosforik asitler içeren bileşikler parçalandığında, sabit asitler oluşur, Aşırı tüketiminde, aşırı asitlenmeye yol açabilir. Tabii ki, diyetimizde kesinlikle proteinlere ihtiyacımız var, bu yüzden doğru kombinasyon önemlidir. Oluşan asitler hücrelere zarar vermemek için atılmadan önce uygun bazlarla nötralize edilmelidir.

Demineralizasyon: Kalsiyum, potasyum ve magnezyum gibi temel mineraller, besinlerde yetersiz ise veya asit yükü çok fazla ise vücut diş, kemik ve mineral depolamış organlar gibi birikimlerini kullanır. Uzun vadede bu, sağlık sorunlarına neden olan demineralizasyona yol açar.

Sürekli yorgun, baş ağrısı çekiyorum, bağışıklık sistemim zayıfladı diyorsanız aşağıdaki durumlardan kaçı hayatınızda mevcut? Öncelikle asit yapıcıların neler olduğunu bilmek azaltmanın ilk adımıdır.

Et, sosis, süt ve süt ürünleri, balık gibi protein açısından zengin besinler

Fast food, cips, şekerleme gibi ağır işlenmiş ürünler

Makarna ve unlu mamuller gibi beyaz unlu ürünler

Alkol, nikotin, kahve

Asetilsalisilik asit içeren ilaçlar (kısa: ASA)

Alkolsüz içecekler, enerji içecekleri gibi şekerli içecekler

Stres ve aşırı egzersiz

Çevremiz ve teknoloji

Asit yapıcıları nasıl azaltabiliriz ve ne yapmalıyız ?

Olabildiğince temiz hava alın, dışarı çıkın, mümkünse doğada yürüyüşler yapın. Taze hava negatif iyon yüklüdür ve varlığınızı harmonize ederek kirliliği bizden çeker böylece kendimizi iyi hissederiz.

Oksijenlenmek için karnınızdan derin nefesler alın ve enerjinizi dengeleyin.

Bedeninizi canlandırın; yoga, dans, masaj ve spor yapın.

Alkalin yapılı bir diyete geçin.

Negatif duygularınızı kontrol altına alın ki asitik ve anlamsız titreşimlerden uzak kalın.

Gülümsemek ve kahkaha atmak harika bir alkalinazatördür.

Hamam ve saunalarda negatif yüküyle bizim için yararlıdır.

Neyi, ne kadar değiştirebiliyorsanız, o kadarını yapın. Şifanın gücü için kendine bir adım at .... Işıltınızla var olun...Sevgilerimle

Senem Köse Bektaş

Holistik Beslenme Danışmanı /Theta Healing Uygulayıcısı Gıda Mühendisi

İnstagram @holistikmuhendis

Twitter @senemkose14