BEKLENTİLERİMİZ

Nilgün Akyüz

Bir ilişki neden başlar neden biter sevgili dostlar. İlişkilere ait bildiğimiz bütün ezberler bozuldu. Eskiden birkaç kriter, bir ilişkiyi sürdürmeye yeterken tıpkı değişen mağaza vitrinleri gibi daha karmaşık hale geldi. Artık daha çok şey bekliyoruz. Ve elde ettikçe tüketiyor süresi bitmiş bir meta haline getiriyoruz. Zamana ayak uydurmalıyız, dediğinizi duyar gibiyim ancak bir karar vermeliyiz: İlişki bizim için ne anlam ifade ediyor?

Bizim için biriyle beraber olmak ne anlam ifade ediyor. Kimi için yalnızlığı doldurma sebebi kimi içinse tamamlanma hissi. Belki de ilk düşünmemiz gereken kısım bu. Doğrudur yalnızlığımızı alır, bize bir tamamlanmışlık hissi yaratır ancak bunlar geçicidir. Eninde sonunda derinlerdeki gerçek yapımız çıkar meydana ve bize öğretilmiş bütün kabulleri yıkar. Gerçek düşüncelerimiz derinlerdedir, ilk fırsatta çıkmayı beklemektedir ortaya.

Biz bir bireyiz. Kendi kararları olan, doğru ya da yanlış kararlar alabilen, bunları bazen düzeltip bazen düzeltemeyen ama kararlarının da sorumluluğunu alabilen. Hayatla yüzleşebilen, kendi olumlu ve olumsuz özelliklerinin farkında olan, bunlarla baş etme gücü gösterebilen.

İşte hayatımıza aldığımız kişi, sizi ne kadar tamamlıyor, sizin aldığınız kararlara ne kadar saygı duyuyor, sizi ne kadar destekliyor? Bunlar bizim için yanıtlanması gereken sorulardır. Adı üstünde biz buna birliktelik diyoruz ancak bu birliktelik, sizden çok şey götürüyorsa ciddi düşünmeniz gereken pek çok nokta vardır.

Genelde değiştirebileceğimizi düşündüğümüz insanlarla birliktelik yaşamaya meyilliyiz. Sanki önümüzde bir mermer parçası var, istediğimiz gibi yontabilirmişiz. Mermeri yontmak zordur ve zaten bize geldiğinde bir şekli vardır. Ona yeniden şekil vermek deforme etmektir. Zaten çoğu zaman da olmaz. Ama bazı kenarları yumuşatmak mümkündür karşılıklı olarak. Bu da uyum sürecidir. Tabi ki de birlikteliklerde bir evrilme süreci vardır ancak bu, bireyliğimizden ödün vermeden ortak paydalarda buluşarak olmalıdır.

Bir uzlaşma ve anlaşma süreci vardır. Buna uyum, empati, anlayış ve hoşgörü eşlik eder. Karşımızdakinin bizden farklı özellikleri olabilir. Bu özelliklerini değiştirmeye çalışmak yerine alanına saygı duymayı öğrenebiliriz. Tabi bunun karşılıklı olması şartıyla.

limizden geleni yaptık, uyumlandık, saygı duyduk, iletişimi sağlıklı kurduk ancak yine de yürümeyebilir bir ilişki. O zaman da sağlıklı kararın ne olduğunu düşünme vakti gelmiştir. Bu bir yeniği değildir. Bir maç yapmadık kazanan ve kaybeden taraf yok. İlişkilerde egonun çok fazla yeri var mıdır, iyi düşünmeliyiz. Sonuçta biz kaybettik, o da kaybetti; biz kazandık ama o da kazandı. Yani şartlarımız eşit. Belki bunu duygularımız çok tazeyken göremeyebiliriz ancak kendimize zaman verdiğimizde bunu daha net görebileceğimize inanıyorum.

Biz birini severiz, o bizi sevmez. Bazen de siz istemezsiniz o sizi sever. Belki de ilk kabullenmemiz gereken bu. Birinden ayrılmak dünyanın sonu değil. Bunu nasıl kodladığımızın farkına varmalıyız. İlişkimiz bağımlılıksa çektiğimiz şey, yoksunluktur. Aynı bir bağımlı gibi hareket eder, kriz anları yaşarız. Ama sonra ne olur? Zamanla azalır duygu. O yüzden sahip olmamız gereken ilk şey kendimiz olma arzusudur. Kendimiz olmayı başarırsak hayat daha anlamlı hale gelir, o zaman yaşayacağımız ilişkiler de daha anlamlı olur. Güzel ve anlamlı ilişkiler yaşamanız dileğiyle.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.