Ben Bilmem Annem Bilir!

Filiz Alp

Anadolu'da özelliğini az çok kaybetmiş olsa da bazı bölgelerde  feodal yapının gereği ,erkek çocuklarının evleneceği insanı genellikle  ebeveynler seçiyor özellikle de anneler  (Anadolu'nun tamamı için değil )..Anneye saygıdan , erkek çocuklarının bazıları bu duruma pek karşı gelmiyor...Bu duruma yıllar önce  bizzat  şahit olmuştum..

Güneydoğu' da öğretmenlik yaptığım yıllarda orada tanıştığımız ,bir doktor arkadaş , okuduğu üniversitede  bir kız arkadaşla duygusal  birliktelik yaşıyor uzun vadede planları olan bir ilişki  ,okul bitince de haliyle  memleketine dönüyor , evlenme çağına geldiğini düşündüklerden aile ,ona  uygun gelin adayı aramaya koyuluyor , doktor arkadaşın var olan ilişkisi göz önüne alınmaksızın fikri sorulmaksızın...

Anne figürü baskın olduğundan bu duruma kimse karşı gelmiyor ,gel zaman git zaman ,aileye uygun , kendilerince bir gelin adayı bulunuyor ve altı yıl okumuş , belli bir yaşa gelmiş arkadaşımın evliliğine karar veriliyor..

Bu durum o bölgede çok yaygın olmakla birlikte beraberinde mutsuz evlilikleri her geçen gün katlayarak arttırıyor.. Sonucunda tarafların mutsuzluğu gayri meşru ilişkileri doğuruyor ister istemez..

Algılanması güç bir şey mi ,evet bizler için güç fakat o yörenin de böyle bir gerçeği var ..

Feodalitenin gücü ,bu çağda halen güncelliğini  maalesef koruyor..

O bölgede , yaşam standardı yüksek , varlıklı aileler  ,iyi üniversitelerde  eğitim almış çocuklar..  böyle olunca  farklı şeyler düşünülüyor, fikirsel olarak da modern, adaletli bir duruş bekliyorsunuz ama  bu yanılgıya o yıllarda ben gibi birçok arkadaş da düşmüştük ,yani ne kadar donanıma sahip olsanız da durum değişmiyor , kendine özgü bir hayat anlayışı var..O yörede yaşadıkça , iletişimi kesmedikçe(iki yıl önce ziyarete gittiğimde değişen bir şey yoktu)   sürecin böyle devam ettiğini ve edeceğini iyice anlıyorsunuz...

Sonrasında,

Boşanamayan çiftler , kötü bir aile modeli , çocukların mutsuzluğu , neresinden tutarsanız tutun tam bir trajedi , içi oyularak yaşanılan yalan yanlış hayatlar... Açık bir yara gibi...

Yaşamsal alanda birçok olgunun bu coğrafyada yeniden ele alınıp düzenlenmesi gerekiyor ki, bunun çözümü de sıkı bir eğitimden geçiyor... Cehalet  beslendikçe hayatlar ve hayaller bir hiç oluyor... 

Yaşamda dengeler iyi kurulursa  bireyler daha özgür ve mutlu olacaktır..

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.