Yaklaşık iki yıla yakın veya daha fazla olabilir , kendi düzlemimde gerek reel hayatta gerekse sanal âlemde haftalık yazılar yazma çabasındayim, kâh güncel kah edebiyat kah izlediğim filmler üzerinden bunları insanlarla paylaşmak hoşuma gidiyor.
Ne var ki bu gayretlerimin kimlere gittiğinin veya bunları kimlerin okuduğunun bir ölçeri yok, peki bunun dönütü nasıl oluyor bu çağda derseniz, söyleyim size, gerçi sizin de bildiğiniz şeyler ama ben yine de yazayım... Paylaştığiniz her neyse artık, insanlar hiç ellerinden düşürmediği o telefondan paylaşımınizi bir tuşla beğeniyor, kendini zorunlu hissediyor bir bakıma, jargon bu ya, yoksa ne paylaşmış niye paylaşmış hiç önemli değil, o sadece yapılması gerekeni yaptı, sadece el alışkanlığı beğendi geçti olay bu, anlattığım manzarayı ben deneyledim ki herkes mutlaka yaşamıştır bu durumu.Gözümün önünde paylaşımımin okunmadan beğeni aldığıni gördüm. Şaşırdım mı, hayır! Çünkü bana ayıp olmasın da varsın okumasın ne olacak ki.. Ne lanet bir çağdir... Yine bu süreçlerde çok sık yaşadığım bir başka durum da, okur yazar çevremdeki arkadaşların benden yeni yazarlara yeni kitaplara destek vermem konusundaki talepleri.. Haklı bir talep (her zaman tam destek tabi ki). Çünkü herkes (belli bir kesim) bu ülkede şunun farkında ki, bu ülkede yazarlar,sanatçılar kitaplar tanınmaz, duyulmaz bilinmez, yine biliniyor ki bu ülkede kitapevlerinin önunden kuyruk oluşmaz, kuyruğunun nerde başladığı nerde bittiği belli olmayan mağazalar varken, kimin umrunda yazarın biri yeni kitap çıkarmış, birileri de paylaşmış, çok da mühim değil!!! Üzgünüm, umutsuzum gün geçtikçe insanlar okumaktan eline kitap almaktan o kadar uzaklaştı ki boşa geçen yıllar... Yazık... Yine hepimizin içinde olduğu bir gerçek var ki o da akıllara zarar, ne mi?
Bu ülkede , ne yazık ki insanlar, doğa üstü dediğimiz güçlerin varligina inanıp geleceğini sözde okuyanlara gözünü kırpmadan çıkarip istediği parayı veriyorken çok cüzi rakamlara satılan kitaplara para veremiyor, vermek istemiyor ya...
Hani emek kutsaldı, hani sanatçılar özeldi, hani kitap okumak zekayi kibarlastirirdi...
Levent Yüksel' in sesi kulağımda "geç bunları anam babam geç bunları"
Beni kandırmayın.
Okuyun, okur gibi yapmayın.