Merhaba sevgili Medya Ege'liler!
Bugün sizlerle bir konuyu tartışmak istedim. Anne ve anne adaylarını, aynı zamanda tecrübe edinmek isteyen kadınlarımızı bu yazıya davet ediyorum.
Günümüzde çalışan kadınlar olarak çocuklarımızı bakıcıya, maddi durumumuzu zorlamamak için de bazen anneanne/babaanmeye emanet ederiz. Bakıcı tercihinde oldukça detaycı olmalıyız. Sonuçta çocuğumuz bizden çok onunla zaman geçirecek, gününü onunla dolduracak. Eğitimi, sevecenliği, dürüstlüğü, insanlığı, merhameti çok önemli. Ben bir anne olarak çocuğun bakıcıya verilmesinin taraftarıyım. Çünkü bakıcılık bir meslektir. Bu mesleğin detayları vardır ve bu meslek sahibi arkadaşımız çocuğa gerekli eğitimi vermekte, onun günlük rejimini düzenlenmekte, öğretilmesi gereken şeyleri öğretmekte, uyku saatini belirlemekte ve bu sistemli yaşamı devam ettirmektedir. Çocuk da bu sistemle uyumlu bir yaşam şeklinde eğitilecektir.
Yukarıda da belirttiğim gibi maddi durum sebebiyle anneanne yahut babaanneden çocuğumuzla ilgilenmesini rica ederiz. Yıllar önce sizi büyüten, çocuk bakmayı neredeyse unutan, artık hayatının huzurlu, sakin dönemine geçiş yapmış belli bir yaşın üstünde olan anneler torununa sevgi dışında çok az şey verebilecektir. Çocuk eğitmekle çocuk bakmak aynı şey değildir. Anneanneler /babaanneler çocuğunuza sadece gün içinde göz kulak olacak, karnını doyuracaktır. Onun eğitimine, öğrenmesine katkı sağlayamayacaktır. Bütün bunları düşünerek hem planlı çocuk yapmak, hem de doğru ve derin düşünerek en elverişli tercihi yapmak gerekmektedir. Para her zaman kazanılır, ama çocuğunuzun eğitilmesi için sadece belli yıllar vardır.
Bir de çocuğunu (çalışmasa bile) annesinin veya kayınvalidesinin üstüne "atan" anneler vardır. Çocukla sadece onlar ilgilenir. Çocuğu sabah bırakıp akşam alırlar anneanne evinden. Bazen de hiç almazlar. Günlerle kalır o evde. Sonuçta yabancı yer değil düşüncesi devreye girer. Evet, yabancı yer değil. Ama senin doğurduğun çocuğa annen veya eşinin annesi bakmakla yükümlü değildir. Bu senin kararındır, dünyaya çocuk getirmeyi göze almış isen ona kendin bakmayı da kabullenmelisin. Olağan üstü bir durum olmadığı sürece çocuğunu kimseye bırakmamalısın. Gezmeye, alışverişe, kahve içmeye, akşam yemeğine dahi onu da götürmelisin. Çünkü o çocuğun annesi sensin. O çocuk sana anne diyor.
Ve bir çocuğun öğreneceği herşeyi anne öğretmelidir. Çocuğun her daim anneye ihtiyacı vardır. Dünyaya getirdiğin çocuğu büyütmek, yetiştirmek, öğretmek ve eğitmek, bakmak, yedirmek, hijyenini sağlamak, okutmak, eğlendirmek senin borcundur, başkaları değil, sen bununla yükümlüsün.
Aziz kadın, çocuk yapmaya karar verdiğinde tüm bunları göz önünde bulundur lütfen. Annelik statüsünü kazandığında onun hakkını vermek zorundasın. Sana ihtiyacı olan, sana anne diye hitap eden evladını başkalarının sevgisine, merhametine ve inisiyatifine bırakamazsın...
Anne olmak bunu gerektirir!