Batı Polimer A.Ş’nin Genel Müdürü ve Plastik Sanayicileri Dernekleri Federasyonu (PLASFED) Yönetim Kurulu Üyesi Berat Güzelel, Yeşil Mutabakat süreci ile birlikte AB ülkelerinde, kaynağında ayrıştırılmış plastik atıkları işleyecek geri dönüşüm yatırımlarının artacağını, bu durumu Türk plastik ve geri dönüşüm sektörlerinin dikkatle izlemesi gerektiğini söyledi.
“4,5 MİLYON TON PLASTİK ATIĞI ÇÖPE ATIYORUZ”
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı verilerine göre Türkiye’nin plastik atık ithalatının 2021 yılında bir önceki yıla göre 90 bin ton azalarak 685 bin 443 tona gerilediğini hatırlatan Güzelel, “Türk basını ve kamuoyunda bu ithalat maalesef ‘çöp ithal ediyoruz’ şeklinde değerlendirilirken, ülkemiz her yıl bu ithalatın altı kattan fazlasına karşılık gelen 4,5 milyon ton plastik atığı kaynağında ayrıştırmıyor ve çöp depolama alanlarına gönderiyor. Yani asıl çevre felaketini kendi ellerimizle ve kendi ülkemizde yaratıyoruz.” dedi.
Yeşil Mutabakat sürecinin getirdiği zorunluluklar ve sektörlerin sürdürülebilirlik vizyonları nedeniyle Türkiye’nin gelecek yıllarda Avrupa ülkelerinden plastik atık ithal etmekte zorlanacağı uyarısında bulunan, plastik sektörünün tüm paydaşlarının bu duruma şimdiden hazırlıklı olması gerektiğini belirtti.
“AB ÜLKELERİNDEN ATIK İTHALATI ZORLAŞACAK”
Türkiye’den Avrupa’ya ihraç edilecek her plastik ürünün içinde yüzde 30 civarında geri dönüştürülmüş hammadde olmasının zorunlu hâle geleceğine dikkat çeken Güzelel, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bugün itibarıyla Türkiye’de toplanıp geri dönüşüm tesisleri tarafından tercih edilmeyen bir gram plastik atık bile yoktur. Türk plastik sektörü dünyada 7’inci Avrupa’da 2’inci büyük plastik üretici konumunda. Arz ile talep arasında çok büyük bir makas bulunuyor. Ülke içi kaynak, üretiminin en fazla yüzde 15’sini karşılıyor. Son yıllarda bu atıkların kaynağında ayrıştırılmasında artışlar var ama hâlâ ithalata bağımlı durumdayız. Sanılanın ya da basında çıkan haberlerde yazılanın aksine Avrupa ülkeleri kaynağında ayrıştırılmış ve plastik atıkları Türkiye’ye satmaktan keyif almıyor. Bizim çöp dediğimiz ürünlere onlar ‘geri dönüştürülebilir değer’ diyor. Önümüzdeki yıllarda yasal ve mevzuat zorunlulukları nedeniyle bize kaynağında ayrıştırılmış bu atıkları satmakta daha seçici davranacaklar. Çünkü bizim tâbi olduğumuz zorunluluklar onlar için de geçerli. Avrupa Birliği geri dönüşüm tesisleri yatırımlarına ton başına 300-350 Euro destek sağlamasına rağmen, üretim ve işletme maliyetlerinin yüksekliği nedeniyle yeteri kadar yatırım yapılmıyor, ülkemiz bu nedenle tercih sebebi oluyordu. Ancak AB ülkelerinde geri dönüşüm yatırımları arttıkça ve geri dönüşüm sektörü zorunlu olarak geliştikçe, bizim ithalatımız da hem azalacak hem de daha maliyetli azalacak. Bu duruma şimdiden hazırlıklı olmamız gerekiyor.”
“TON BAŞINA 500 EURO ÖDEYEREK ÇÖP İTHAL EDİLMEZ”
Yurt içinde kaynağında ayrıştırılmış plastik atık miktarının yüzde 15 seviyesinde olduğuna dikkat çeken Güzelel, bu atığın kaynağında gereği gibi ayrıştırılmaması sebebi ile tonuna yaklaşık 500 Euro bedel ödeyerek plastik atık ithal edildiğine dikkat çekti.
Bu atıkları işleyerek tonu bin 500 Dolar civarında olan ikincil plastik hammadde üretildiğini hatırlatan Güzelel, “Hatta bu hammaddeleri ihraç ediyoruz. Dolayısıyla bu durumu ‘çöp ithal ediyoruz’ ve benzeri cümlelerle tanımlamak bilgi eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Aklı başında hiçbir sanayici, ton başına 500 Euro ödeyerek çöp ithal etmez.” değerlendirmesinde bulundu