Çoğu kere bu köşede kadın ve kadına ait birçok olguyu dile getirmeye çalıştım, öyle ki anlamı bile bilinmeyen bazı sıfatlar bile şahsıma kullanıldı, çok da önemli değil.
Ne var ki her defasında aynı durumlar ne kadar anlatılmaya çalışılsa da kangrenli ve hastalıklı hal hız kesmeden yoluna devam ediyor.
Ülkenin gerek metropolü gerek taşrası olsun,
Şiddet, aynı kılıkla ortalıkta elini kolunu sallayarak geziyor.
Gündemden düşmeyen kadının giyim ve yaşam tarzı. Bunun sonucu, olumsuz durumları hak ettiği algısı.
Ağzı olan konuşuyor mevzuları.
Algısı zayıf, çakraları kapalı birçok kesim için;
Kadın bir objedir, hükmedilir bir varlıktır, sadece insanın üremesi için yaratılmıştır. Bu tanımlama kirli zihniyetlerin ve bunu çoğaltan sığ beyinlerin yaşam alanıdır.
Devlet ve halk ilişkisi.
İşçi ve işveren ilişkisi.
Köle ve efendi ilişkisi.
Güçlünün güçsüzü köleleştirme, güçsüze alan bırakmama.
Ayrımcılık, öteki sayma bütün dünyada aynı solukla da hız kesmiyor; din, dil,renk, cinsiyet farklılığı ölümle sonuçlanan bir trajediye dönüşüyor.
Amerika'da yüzyıllardır bitmeyen bir kavga; zenci beyaz kavgası...
' Nefes alamıyorum!' cümlesi beyaz adamın soluğunu kestiği bir zenciye gösterdiği şiddetle ülkemizde kadına uygulanan şiddet aynı minvalde.
Hayatın, benim parmaklarımdır ben izin verirsem yaşarsın. Senin karar mekanizman benim... Beyaz adam hep karar veriyor...
Beyaz adam, kanun koyucu ve uygulayıcı.
Kadınlar; beyaz adamın zencisi.
Ülkenin yaşadığı yalın gerçek bu...
Neyse benzetme yaparsanız yapın fotoğraf aynı fotoğraf.
İyileştirilmek istenilmeyen bir hastalık var ortada.
Kimselerin ölümü duymak gibi sorunu yok .
Hatta birçokları buna kadınlar da dahil, İstanbul Sözleşmesi'nden de haberi yok.
Duyduk mu?
Önemli mi ki, Survivorda kim elendi o daha önemli ki!
Her neyse,
Kadına yönelik şiddetle mücadele kapsamında kabul edilen uluslararası metinler arasında yer alıyor İstanbul Sözleşmesi... Avrupa Konseyi tarafından 11 Mayıs 2011'de imzaya açıldı, üstelik İstanbul'da yapılan sözleşme olunca adına İstanbul Sözleşmesi denildi...
Kadınları her türlü şiddete karşı korumak ve kadına yönelik şiddet ve ev içi şiddeti önlemek, kovuşturmak ve ortadan kaldırmak amacını taşıyor, sözleşmenin temeli bu...
Peki ülkemizde uygulanıyor mu?
Her gün birkaç kadının öldürüldüğü bir ülkede varın siz düşünün, uygulanıyor mu uygulanmıyor mu?
Beyaz adam hep öldürüyor...