Gün geçmiyor ki, bir cinayet, bir vahşet, bir soygun, bir sahtekarlık vs gündeme en dikkat çekici haber olarak düşüyor.
Düşüyor çünkü, toplumun içinde bazı beyni küçük insanlar, cinayeti, vahşeti, soygunu, sahtekarlığı vs. çok kolay, yakalaması olmayan, sonuçları olmayan, cezası olmayan, olsa da acıtmayan bir eylem olarak düşünüyor.
Bunun temelinde de eğitimsizlik değil, yanlış eğitilmek yatıyor.
Yanlış eğitilmek derken sakın sevgili öğretmenlerimiz üzerlerine alınmasın, çünkü benim dediğim eğitimsizlik onların olmadığı alandaki suni eğitim kaynaklı.
Bizim o beyinsiz insan, bilgisayardan indirdiği videolarda, bilgisayarda bulduğu oyunlarda, bilgisayarın ekranında kanun dışı bin bir suçu işliyor ama sanal alemde işlediği suçlardan dolayı gerçek hayatta yargılanmadığı için, gerçek anlamda bu suçu işlediğinde de gerçekten yargılanamayacağını sanıyor.
Adam öldürmek onun için silahtan çıkan, hedefi tutturulan ve sonuçları olmayan basit bir eylem.
Sahtekarlık onun için, biraz para kazanmak, biraz zaman geçirmek ve dalga geçmek gibi basit bir yaşam.
Soygun yapmak onun için, gidilen, alınan ve çanta dolu parayla istediğin her şeyi yapabileceğin bir ortamın kapısı.
Sanalda polis yok, sanalda savcı yok, sanalda hakim yok, sanalda hukuk yok.
Kimse yakalamıyor, kimse sorgulamıyor, kimse yargılamıyor ve kimse ceza vermiyor.
Adaletin olmadığı bir bilgisayar ve oldu da bitti gibi bir keyifli bir hayat.
Bu keyfin tadını alan ve sanaldan çıkan beyni küçükler, gerçek hayatta bir cinayeti, bir soygunu, bir sahtekarlığı, bir vahşeti yaptığında karşısına dikilen güvenlik güçleri ve adalet karşısında şaşkın ördek gibi kalıyor.
‘E bu durumlar bilgisayar ekranlarında hiç olmadı. Hani biz bunu yaparsak mutlu olacaktık. Ben bu oyunu oynamıyorum’ diyemiyor çünkü bunun bir oyun olmadığını ağlayarak anlıyor.
Sonuç sanalda başlayan keyif, gerçek hayatta acıyla devam ediyor.
Bu beyni küçüklerin böyle düşünmesine tabi ki engel olmak mümkün değil. Çünkü sıfatı üzerinde beyinleri küçük.
Ama bu beyni küçük insanların yanlış yönlendirilmesine toplum olarak, yönetenler olarak, idareciler olarak engel olmak zorundayız.
Bilgisayar oyunlarında bu tür hukuksuz sahneleri olan hiçbir oyunların, hukuksuz keyfi sonuçlarla bitmesine izin vermemeliyiz.
Oyun içinde de olsa hukukun varlığını oyunu oynayanlara hissettirmeliyiz.
Yoksa ileride toplumun bir yarısı suç işlemeye, diğer yarısı da onu yakalamaya koşar.
İnsanlar vursa da acıtmayan, soysa da kaybetmeyen, yapsa da hiç bir şey olmayan bilgisayarın içinde sanal hayatta yaşamayı, üretmeden uyuyarak yaşamayı tercih eder.