Sempozyumun açılışında konuşan Dokuz Eylül Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Osman Yılmaz, “Bu sempozyumda iletişim konusu bizim için çok önemli. Özellikle sesli iletişim yöntemi en çok kullanılan yöntemlerden birisi her canlı kendi türüne özgü iletişim yöntemlerini aslında geliştiriyor. İnsanlarda sesli iletişim yöntemi konuşmaktır. Konuşmak insan türünü diğer türlerden ayıran en temel özelliklerinden bir tanesidir. Özellikle beyindeki işitme sorunu aslında beynin gelişmesinde çok önemli bir yer tutuyor. Eksikliğinde diğer merkezlerin gelişmesi de olumsuz yönde etkileniyor” dedi.
FARKINDALIĞI ARTTIRMAK İSTİYORUZ
Bugün dünyada yaklaşık 360 milyon işitme ve konuşma engeli bulunan insan olduğunu belirten Prof. Dr. Osman Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Erken tanı ve tedavi bu rakamları azaltmada ciddi rol oynamaktadır. Çocuklarda özellikle bir yaşına kadar anlamlı sözcükler çıkarabilme ve 3 yaşına kadar olan dönemde de anlamlı cümle kurmasını bekliyoruz. Bu eğer gözlenemiyorsa bir işitme veya konuşma sorununa işaret olabilir. Bu sempozyumu düzenlerken amacımız çocukluk çağında işitme ve konuşma bozukluklarındaki farkındalığı artırmaktır” diye konuştu.
Açılış konuşmalarının ardından uzmanlar tarafından çocuklarda işitme kayıplarının erken tedavisi, çocuklarda dil ve konuşma bozukluklarının nedenleri ve otizmli çocuklarda dil ve konuşma bozuklukları konularında paneller düzenlendi.