Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Kooperatifçilik Genel Müdürlüğü bünyesinde görev yapan Gümrük ve Ticaret Uzmanı Gülsüm Gözde Ayanoğlu, İzmirli işadamlarına, “yenilenebilir enerji yatırımlarında kooperatifçilik” konulu sunum yaptı. İzmir Sanayici ve İşadamları Derneği (İZSİAD) Yenilenebilir Enerji Komisyonu tarafından organize edilen toplantı, İZSİAD Başkanı Hasan Küçükkurt’un sahibi olduğu BORTAR Grubu Seminer Salonu’nda düzenlendi.
Sunumlar öncesi söz alan İZSİAD Başkanı Küçükkurt, hedeflerinin, İzmir ve çevresinde yenilenebilir enerji yatırımlarının hayata geçmesi olduğunu vurguladı. İZSİAD Enerji Komisyonu Başkanı Özkan Mucuk, maliyetinin yüksekliği nedeniyle bu yatırımların çok ortaklı yapılmasının daha kolay olduğunu belirtti, “Yatırımcı adaylarının enerji kooperatifçiliği hakkında bilgilenmesi için bu toplantıyı düzenledik” dedi.
Tükenmeyen kaynak
Sunumuna, Türkiye’de yenilenebilir enerji sektörü ve kooperatifçilik hakkında bilgiler vererek başlayan Gümrük ve Ticaret Uzmanı Gülsüm Gözde Ayanoğlu, enerji kooperatifçiliğinin, hem yatırımların daha kolay hayata geçmesini sağladığını hem de bulunduğu bölgenin halkına büyük ekonomik katkı sağladığını kaydetti. Yenilenebilir enerjinin “tükenmeyen” kaynak olduğunu vurgulayan Ayanoğlu, “Ülkemiz cari açığının en büyük kalemi, enerjide dışa bağımlılığımızdan kaynaklanıyor. Bunu minimuma indirmenin yolu, sahip olduğumuz tabii kaynakları enerjiye dönüştürmekten geçiyor” dedi. Yıllık 1600 saat güneşlenme süresi bulunan Almanya’nın, güneş enerjisiyle 40 bin MW elektrik elde ettiğini; buna karşın yıllık 3000 bin saat güneşlenme süresine sahip Türkiye’nin yalnızca 860 MW elektrik üretebildiğini kaydeden Ayanoğlu, “Türkiye, potansiyelini kullanmalı” mesajı verdi.
Kooperatif kur, lisans alma!
Yenilenebilir enerji üretim faaliyetlerinin ‘lisanslı’ ve ‘lisanssız’ olmak üzere ikiye ayrıldığını söyleyen Ayanoğlu, şu bilgileri verdi: “Lisanslı faaliyetlerde üretim sınırı yok. Ancak lisans alabilmek için anonim veya limited şirket olmak gerekiyor. Kooperatifler bu kapsama girmiyor. Kooperatiflerin, gerçek ve tüzel kişilerin, kendi enerji ihtiyacını karşılamasına ve fazlasını satabilmesine olanak tanıyan üretim modelinde lisans almaya gerek yok. Devlet, kooperatiflere arazi tahsisi avantajı da sağlıyor. Dağıtım şirketinin kota yayınlamasını beklemeden başvuru ile üretim izni alınabiliyor. Ortak sayısı ile orantılı olarak üretim izni 1 ile 5 MW arasında değişiyor. İhtiyaçtan fazla üretim, bağlı bulunan dağıtım şirketine 10 yıl boyunca satılabiliyor. Halen kilovat/saat başına en yüksek ücret, 13.3 dolarla biyokütle ve güneş enerjisi tesislerine ödeniyor.”
Devletin, yenilenebilir enerji yatırımlarında kooperatiflere özel önem verdiğini de kaydeden Ayanoğlu, bunun nedenlerini ise şöyle sıraladı: “Çünkü kooperatiflerde sermaye tabana yayılıyor. Düşük miktarlı birikimler birleşerek büyük çaplı yatırıma dönüşüyor. Yerel halk sahipleniyor ve bölgesel katma değer yaratıyor. Yerel kaynaklar değerlendiriliyor. İhtiyaç-ürün dengesi sağlanıyor. Kırsal kalkınmaya destek oluyor ve göçü azaltıyor. Bulunduğu bölgeye refah getiriyor.”