Bir gün gelecek ve
yüzünü avuçlarının içinde,
derin düşüncelerin deminde,
uzaklara bakarken bulacaksın kendini.
Içine derin bir nefes çekip "offf "çekerken; sanki ciğerlerin parça parça oluyormuş gibi hissedeceksin...
Göz pınarların dolup taştığında;
sicim sicim akan gözyaşların,
daha da bir büyütecek yürek sancını.
Belkilere, keşkelere takılacak düğüm düğüm düşüncelerin.
söylemek istesen de; dilinde
takılı kalacak söyleyemediklerin
çünkü ne geçen zamanı geri getirebileceksin,
Ne de zamanın da yanında olanları bulabileceksin...
Ak saçlarından geçen yılları sayacaksın.
"Bir zamanlar ah bir zamanlarla" başlayacak tüm cümlelerin.
Gözlerin uzaklara takılıyken;
kokusu düşecek burnuna,
siyah saçlı, kara gözlü yarin
gelecek aklına.
Mutlu mudur ?şimdi.
O adam ona iyi davranıyor mudur?
Benim gibi seviyor mudur? acaba derken;
Elindeki yarısı silinmiş, sararmış fotoğrafı
cebine her zamanki yerine koyacaksın.
Tam sol yanına hep olduğu yere.
Akşama varmadan, güneş kızıla boyanmadan, evin yolunu tutacaksın.
Içinde seni bekleyen, kapıda karşılayıp "hoşgeldin"diyecek birinin olmadığı evine...