Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda’nın belediye binasından attırdığı kedi bir hayli başına ağrıtmışa benziyor.
Öyle olmasa, Gaziemir Belediyesi Veteriner İşleri’nde, elinde bir kediyle ne işi olabilir ki?
Başkan Halil Arda’yı, bu ikileminden dolayı çok yadırgamamak gerekiyor.
Netice de, başkan da olsa siyasetçi, siyasetçi olduğu için de seçmeni var.
Seçmene karşı yapması gereken kadar, yapması zorunlu davranışlar var.
Tıpkı hayvan severlerin ‘Mağdur’ ismine verdikleri kedi yüzünden kendisine tepki vermesi karşısında, yapması gereken zorunlu hareketler gibi.
‘Başkanın İlk İcraatı Kediye Sokağa Atmak Oldu’ haberimizden sonra, belediye şöyle bir hareketlilik olduğunu tahmin ediyorum.
Başkan Arda, ‘Özel kalem, acil bu konuyla ilgili bir şeyler yapalım. Hayvan sever olmadığımız fikrine karşı, hayvan sever olduğumuz fikrini vermeye çalışalım’
Özel Kalem: “Emredersiniz başkanım, arkadaşlarla görüşelim bir şeyler planlayalım”
Başkan Arda, “Planlayın ama en kısa sürede. Haftaya falan kalmasın. Hayvan severlerin tepkisini susturmamız lazım”
Özel Kalem, “Başkanım, veteriner işlerimizle görüşelim. Orada hemen bir program yapalım”
Denilmiş de olabilir, denilmemişte.
Benim senaryom bu.
Sonrası malum.
Birinci sonra, kediyi belediyeden atan Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda.
İkinci sonra kedileri seven Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda!
Yani bir Halil, iki kedi.
Küçük bir de not, basına gönderilen aşağıdaki fotoğrafa baktığımda, başkanı kedi sevgisi konusunda çok zorladıkları ve yorduklarını düşünüyorum.
Herkes kedi sevmek zorunda değil.
Herkes hayvanların yaşam haklarına saygı duymak zorunda.