Kemalpaşa’da can dostlarımızın içler acısı hali durumları üzerine ihbarların ardı arkası kesilmiyor.
Kemalpaşa’da can dostlarımızım bakımsızlıktan, açlıktan bir deri bir kemik misali hayatta kalma mücadelesi veriyorlar.
Bu mücadelelerinin temelinde ise onlarla ilgilenmeyi kendisine bir görev, bir vazife olarak göremeyen Kemalpaşa Belediyesi var.
Yeri geldi mi, zamanını buldu mu ‘Kemalpaşa’da insanların tamamını mutlu etmek için çalışıyoruz’ diyen Kemalpaşa Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı var.
Kemalpaşa’nın nüfusu ne kadardır bilemem.
Kemalpaşa’da nüfusunun kaçı erkek, kaçı kadındır onu da bilemem.
Kemalpaşa’da kaç çocuk vardır, kaç yaşlı vardır onu ise hiç bilemem.
Ama Kemalpaşa’da kaç can dostumuz var, kaçının durumu ağır, kaçı açlıktan ölmek üzere, kaçı bakımsızlıktan yaşadığını pişman durumda onu bilirim.
Çünkü saymaya gerek yok.
Kemalpaşa’nın her tarafından can dostları maalesef ki bu haldeler.
Hayvanları Koruma Günü ne zamansa o gün Kemalpaşa’da birileri çıkıp, can dostlarımızı koruduğuna dair, onlara baktığına dair güzel fotoğraflar çekip, iyi haberler yazıp gözleri boyamaya çalışabilir.
Gelin görün ki Kemalpaşa’da durum hiç de Hayvanları Korumu Günü’nde gösterilenler gibi değil.
Can dostlarımızın imdadına elbet hayvan severler koşacak ve onlara sahip çıkacaktır.
Onların daha sağlıklı ve karınları tok halde yaşayabilmeleri için imkânlar sunacak, ortamlar hazırlayacaktır.
Asıl sonu şu ki, kimse bize Kemalpaşa’da insanların mutlu olduğunu söylemesin, söylemeye kalkmasın.
Bir hayvanı mutlu etmeyi bilemiyor, beceremiyorsanız, insanları mutlu ettiğinizi de sadece söyleyebilirsiniz.
Söylediğinize de kimse inanmaz!