BİR HİÇTEN DUYULAN İÇTEN BİR VEDA

Neslihan EROĞLU

    Vedalar acıtır mı? Önceleri kızgın ateşle yüreğine mil çekilmiş gibi dayanılmaz bir sızı başlar yürekte, zamanla o acıya alışan ruh hissizleşmeye başlar ve her veda yürekte ölene dek bıraktığı iz kadar derinleşir.
Peki ya yıllar sonra…
Hissizleştiğine inandığın ruhun ve bilinçaltında uyuyakalan geçmişinle, telaşlı bir günün herhangi bir anında, bir kavşakta karşılaştı yüreğin onu yaralayanla. Dile gelmeye başladı.
‘Yine bir veda gölgesinin karanlığında sevdam… Önceleri umudun kafesine hapsolmuş, bitmek tükenmek bilmeyen yolların ahirinde seni aramış gözlerim. Nefesinin büyüsünün düşmediği her yer, kurumaya yüz tutmuş çorak toprak olmuş bana. Peki ya şimdi? Yolların kıyısında, bakışın çarpıyor bakışlarıma, eriyorum. Şimdi soruyorum. Duydun mu çığlıklarımı? Hissettin mi haykırışlarımı? Sende yandın mı yokluğumda? Kanatlarından yaralı bir göçmen kuşuyum artık, senden uzak ne yöne çırpsam bahtıma.’
Adımların geriye doğru akmaya başlayınca yorulduğunu anlıyorsun. Ve son kez dile geliyor yüreğin; 
‘Şimdi veda sırası bende, bir hiçten duyduğun içten bir veda olarak kabul et beni, ben derinliklerime gizledim seni.’
Yüreğin sızısını duyuyorsun ve cevap veriyorsun;
‘Bilmez misin yüreğim onun yüreği sağır sana. Ah be yüreğim! Bunca büyüttüğün sevgiye ne de küçük insanlar sığdırmışsın boş yere.’
    Bazen bittiğini kabullenmeniz gerekir kalbini çaldığınız insan bedeninizde hayat bulamıyorsa, bazen susmanız gerekir, duyurmak istediğiniz çığlıklarınız kulak tırmalamıyorsa ve bazen gitmeniz gerekir, attığınız adımlar ona ulaşamıyorsa…
 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.