Arnavutluk’ta yakalanarak tutuklanan ‘Thodex’in kurucusu Faruk Fatih Özer hakkında savcı, mütalaasını açıkladı.
Özer hakkında 40 bin 462 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.
Haber aynen böyle.
Böyle haberleri 30 yıl yazdım, yazarken şaşırıyordum. Şimdilerde böyle haberleri okuyorum, okurken şaşırıyorum.
‘40 bin 462 yıl hapis nedir?’ diye şimdi soruyorum yine kendi kendime.
İnsan ömrünün 60, 70, 80, bilemedin 90, bravo diyelim 100 yıl olduğu bir gerçeklik içinde 40 bin 462 yıl hapis şaşırmamak, gülmemek, akıl tutulması yaşamamak elde değil.
Hukukun dili bu!
Hukukun dili bu da, aklın gerçekliğine bu kadar aykırı dil mi olur?
Bu haberi okuyan, hukukun dilinden anlamayan, hayatın gerçekliğini zar zor kabul eden toplumun gözünde hukuku, alaycı, komik ve akıl tutulması yaşayacak hale getirmenin anlamı ne?
Her şikayetçi için ayrı ayrı ceza istenince, toplanınca böyle bir rakam çıkmasını anlatmak kolay da, insan ömrünün gerçekliği içinde 40 bin 462 yıl hapis yatmayı bırakın bin yıl hapis yatmayı bırakın, 500 yıl hapis yatmayı bırakın 250 yıl hapis cezasını bile anlatmak mümkün değil.
Biz gazeteciler bile böyle toplama işlemi yapıp, haberi de bunun üzerine kurduğumuzda biz bile gülüyoruz için için.
Yazdığımız doğru da, yaşadığımız yanlış mı diye kara kara düşünüyoruz.
Hukukun diline acilen bir gerçeklik getirilmesi gerekir.
Hukuk daha fazla alaycı, komik ve akıl tutulması halinde tutulmamalı.
Devletin temeli hukuk diyoruz, hukukun içinden çıkardığımız akla, mantığa uymadığı gibi mizahlara da konu olabilecek düzeyde.
Bu soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı, mütalaayı hazırlayıp, yaşayabileceği 100 yılı geçmeyen bir sanığa ‘Senin hakkında 40 bin 462 yıl hapis cezası istiyorum’ dediğinde sanık bile buna gülüyordur eminim.
Çağrım hukukun içinde olanlara, hukukun dilinden anlayanlara.
Gelin mütalaalarda bir hukuki sonucu bir de olması muhtemel gerçek sonucu yazalım.
Hukuki olarak 40 bin 462 yıl hapsi istenen sanığın ömür boyu hapiste kalması talep ediliyor diye ek bir madde koyalım.
İnsanların binlerce yıl yaşamayacağını bildiğimizi, bunun açılımının ölene kadar cezaevinde kalma olabileceğini anlatalım.
Hukukun ciddiyetini koruyalım!