Artık biliyorum!
Önceleri korkardım yalnızlıktan.
İnsan değil mi ki; kara kutu.
Derinlerinde saklı her giz.
Önceleri bir papatyaydım yapraklarında Dünya açan.
Yapraklarında Dünya saklayan.
Bereketliydi acılarım, ben de şükretmesini bildim.
Bir papatya mezarı satın alıp kendime, acılarımla gömülüp, yapraklarımı tekrar açtım Dünya'ya.
Kimseler bilmez ben kendimi gizli gizli sulardım,
Tomurcuklanırdım yeni umutlara ama bilirdim o da solacaktı avuçlarınızda.
Yine de sulardım bilmem kaçıncı kez öleceğimi bilsemde
Kefenimi kendim sarar, kendim gömerdim kendimi toprağa.
Yine de sulardım içimdeki haylaz tomurcuklar boy vermek istiyorken inatla " Durun ! " diyemezdim onlara.
Dünya, artık sen söyle onlara dursunlar!
Yorgunum!
Mecal kalmadı yaprak açmaya.
Şimdi bir kefenim, bedenini sarmayı bekleyen.
Gerçek bir papatya gibi toprağımla kavuşmayı dileyen.
Sulamasınlar beni toprakla buluşuğum zaman.
Değmiyormuş hiç kimse,
Bir yaprağım bile boy vermesin kimsenin gönlünde.