Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin görüşmelerinde söz alan Bülbül, “OHAL'in 2015'te 6683 sayılı yasayla uygulanmasından bugüne kadar geldik. Şimdi üç sene daha ilave ediyorsunuz. Toplam dokuz sene bu memleket OHAL'le yönetilmiş olacak. Daha sonra yargı reformundan, hak arama özgürlüğünün ve ifade özgürlüğünün genişletilmesinden, tutukluluğun sınırlandırılmasından bahsedeceksiniz. Kanunun 11'inci maddesinde gözaltı süresini yüz kırk dört saat ve on iki güne yükseltiyorsunuz. Geçen hafta getirdiğiniz yargı reformunda tutukluğun sınırlandırılmasını, somut delil şartını getirmiştiniz. Büyük bir çelişki.” dedi.
Bülbül, OHAL döneminde ve sonrasında KHK'lıların yaşadığı hak ihlallerine de vurgu yaptı. “Şu anda, yaklaşık 30 bine yakın kişi beraat almış ya da takipsizlik kararı almış, ancak işe iade edilmemiş. Şimdi getirdiğiniz uzatmayla beraber, ihraçlarla yine aileleri cezalandıracaksınız, pasaportlarını elinden alacaksınız, çocuklarının ve ailelerinin telefon dinlemeleriyle tüm haklarını gasbedeceksiniz” diyen Bülbül şunları söyledi: “Salman Taş, öğretmendi, iki çocuk babasıydı. 2017'de KHK'den ihraç edildikten sonra kansere yakalandı ve 2019'de vefat etti. Ölümünden iki yıl sonra görevine iade edildi. Profesör Doktor Haluk Savaş, ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanıydı. KHK'yle ihraç edildi, cezaevine düştü, daha sonra suçsuzluğu ispatlanarak beraat etti. Ancak pasaportuna el konulduğu için yurt dışına kanser tedavisine gidemedi. Hayatını kaybetti. Bu yaşamlar ne olacak?”