Kız evlat, yaren, anne, kısacası kadın.
Kadına ne verirsen onu büyütür, verir sana. Fidandır; sularsan büyür, sulamazsan kurur. Seversen çiçek açar, sevmezsen ölür.
Çiçektir işte!
Hani yolun kenarına ekersin de etrafını kapatmazsan biri gelir basar üstüne.
Çiçektir işte! Sen korur, ona kalkan olursan açar...
Kadın ne kadar güçlü olursa olsun, sevdiği adamın yanında hep küçük bir çocuk. Güçsüzlüğünden değil; sevilip, değer gördüğünü hissetmeyi istediği için.
Sadece hissetmek ister, sen ona sadece tohum vereceksin sana koca bir bahçe yapması için; eğer kalmayı beceremiyorsan, adabınla da çekip gideceksin. Gideceksin ki o kadın seni sevdiği için lanet etmesin kendine.
Kadını sana küstür, aşka küstür, hatta hayata küstür ama asla kendine küstürme. Sana da küsse, aşka da küsse, hatta hayata bile küsse zamanla barışabilir ama kendine küsen kadın zaten her şeye küsmüştür, o zaman barışamaz, yeniden başlama gücü bulamaz.
Düşün aynaya küsmüş bir kadın, aynaya bile bakmazken bir daha sana bakar mı, hayata bir daha göz kırpar mı?
Acım Haddini Bilmiyor kitabımdan...
Sevgili Neşet Ertaş’ın dediği gibi;
"Kadınlar insandır, biz erkekler insanoğlu."
Ne yazık ki içimiz buruk bir şekilde 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününü karşılıyoruz. Şuan da savaşın ortasında kalan tüm kadınların, yaşadıkları zulmün bir an önce bitmesi ve normal hayatlarına dönebilmeleri dileğiyle...
Gücün, şefkatin, empatinin, vicdanın, sevginin, merhametin, adaletin ve daha nicelerinin karşılığıdır kadın. En önemlisi ailedir. Eğiten, emek veren, yol gösterendir.
Sizler her ne kadar kanatlarımızı kırsanız da, bizler tamir edip uçmaya devam edebiliriz. Yeter ki bizlere nefes alanı bırakın.
Kadına yapılan şiddet, uygulanan psikolojik baskı her geçen gün artsa da bunun bir gün son bulacağı ve kadınların özgürce kendi hayatlarını belirleyeceği, daha rahat yaşayacağı, değerinin bilineceği günlere dair umudum hiç bitmiyor. Çünkü:
Dünyanın bizlere bahșettiği güzellikleri yaşamak ve yaşatmak yerine kadınlar üzerinde kurulan ve devam ettirilen baskılara inat ayağı yere basan ve ne istediğini bilen bir neslin gelmesi beni çok mutlu ediyor. Sınıfsal, ulusal ve cinsel sömürülere karşı dimdik ayakta durabilen ve buna karşı çıkan güçlü kadınlarımız var artık. Ve her geçen gün daha da artacak.
Bizler artık senenin bir gününe sığmayacak kadar değerli olduğumuzu biliyoruz!
"Şuna inanmak lazımdır ki, dünya yüzünde gördüğümüz her şey kadının eseridir."
Mustafa Kemal ATATÜRK