Adli Yılın bugün ilk günü.
Adalet ve yargılama sistemiyle, hukuk sistemiyle ilgili olarak bir şeyler yazmak istedim.
Vatandaşlara aradıkları adaleti buldukları bir yıl, hukukçulara adalet içinde geçen bir çalışma dönemi dilemek istedim.
İçimden diledim ama dışımdan bunu dileyemedim.
Türkiye Cumhuriyeti’nin hukuk devleti olup, olmadığı konusunda gördüğün bir fotoğraf ile derin derin düşünmeye başladım.
O fotoğraf, bir spor müsabakası sırasında çekilmiş, taraftarların hazırladığı, spor kulübü yönetiminin olur verdiği, valilik, belediye, emniyet ve jandarmanın bir mahsuru yok dediği bir pankartın fotoğrafı.
Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir.
Anayasa’nın ilk maddelerinde bu net şekilde yazmaktadır.
Bu pankartta ise, ‘Bizi Sadece ALLAH Yargılar’ yazıyor.
Tek yaratanın Allah olduğu ve mutlak hesabı onun soracağına inancımız gereği şüphemiz yok.
Ama onun yargılaması bu dünya da, değil öbür dünyada.
Türkiye Cumhuriyeti’nin hukuk devleti olduğunu ve her türlü suçun veya haksızlığın hukukun içinde giderilmesi gerektiğini her fırsatta, her makamdan ve her yerde söylüyoruz.
Söylüyoruz da, bu Niğde’de söylenmiyor, söylenemiyor sanırım.
Bu pankartın asılmasına izin veren spor kulübü yöneticileri, şehrin valisi, belediye başkanı, emniyet müdürü, jandarma komutanı da ‘Bizi Sadece Allah Yargılar’ diye mi düşünüyor merak ettim ?
Ne demek ‘Bizi Sadece Allah Yargılar’
Size, devletin temelinin temsil eden hukukun temsilcileri savcılar, hakimler dokunamaz mı?
Size, devletin temelini temsil eden güvenlik temsilcileri polisler, jandarmalar dokunamaz mı?
Sizden dünyada kimse hesap soramaz mı?
‘Sizi size göre belki sadece Allah yargılar, ama ben yazarım, yazdıklarımı okuyabilenler de belki size hukuk devletinde yargılamanın bağımsız mahkemeler tarafında olduğunu hatırlatan bir mesaj verir, bir işlem yaparlar !
Onlar da ‘Bizi Sadece Allah Yargılar’ diyorsa bilemem !