Yaklaşık yirmi beş yıllık mesleğimi severek ,mesleğimden heyecan duyarak , mesleğime kıymet vererek mesleğimi icra ettim ve halen daha aynı haz ve heyecanla mesleğimi icra ediyorum..
Her ne kadar lise yıllarında başka bir bölüm için hayalim olmuş olsa da yıllar bana bu mesleğin benim için biçilmiş kaftan olduğunu öğretti çünkü insanlara bir şeyler öğretmek onlarla bildiklerimi paylaşmak çok yüce bir duyguymuş hele ki geleceğimiz olan gençlerin hayatına dokunmak , yaşamlarında iz bırakmak , tarifsiz bir mutluluk ve onur..
Bahsettiğim bu duygular bir tek bana özgü değil hemen hemen bütün eğitimciler için ortaktır çünkü bizler öğrencilerimizi evlatlarımızla eş tutar , evlatlarımız için ne istiyorsak öğrencilerimiz için de aynı şeyi isteriz..
Özelikle sosyoekonomik manada ihtiyacı olan öğrencileri de daha fazla koruyup kollarız , onlara hem anne hem baba oluruz / oluyoruz da .
Çünkü, "Bütün ümidimiz gençliktedir! " diyen Ulu Önder Atatürk'ün gençliği zeki ve ahlaklı bir gençliktir , onların ihtiyaçları doğru rehberlik , sevgi ve sahiplenme , ötelenmeden , incitilmeden yollarının açık olması..
Çünkü, Gençlik , toplumların dinamiğidir ..
Gençlik , toplumların enerjisidir..
Gençlik , toplumların çığlığıdır..
Bu sebeple ki ,
Çocuklarımıza, öğrencilerimize gençliğimize sahip çıkalım yani yarınlarımıza , hayallerimize sahip çıkalım..