"Bizim kimsenin topraklarında gözümüz yok"

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Türkiye'de dağlarda şehirlerde PKK teröristleriyle mücadele edip, onları gömüyorsak, sınırın öte tarafındaki YPG-PKK'yı da aynı şekilde dağlarına, inlerine, çukurlarına gömüyoruz” diye konuştu.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Antalya Valiliği tarafından Manavgat Kumköy’de düzenlenen Manavgat ve Gündoğmuş İlçeleri Muhtarlar toplantısına katıldı.

Hizmet uyarısı

Muhtarların tüm mahalle ve yaylaların sorunlarını iyi bildiğini kaydeden Mevlüt Çavuğolu, “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan her hafta muhtarlarla buluşuyor. Muhtarlarda halk tarafından seçiliyor. Artık muhtarlar seçim çalışması yapıyor. Muhtarların maaşlarını düzelttik sosyal güvence altına aldık. Muhtarlar partiden seçilmiyor. Muhtarlar hizmet ederken kendisine az oyun geldiği bölgeden ayrım yapmaması lazım. 80 milyona hizmet ediyoruz. 80 milyonun hizmetkarayız. Muhtarlar küçük hesaplar yapmaması lazım. Bürokratlarda öyle ayrım yapmamalı. İşlerini takip etmesi lazım. Bazı basit işler çözülmez oluyor. Manavgat Gündoğmuş yolu bitirilemedi. Müteahhitler iflas ettiği için yol yapılamadı. 33 kilometrelik yolu 8 senede bitiremedik. Burada bürokratları suçlamıyorum ama iş verilirken bu kişiler bunu yapabilecekler mi iyi irdelemek lazım. Artık il ve ilçe belediyeler mazeret üretmemesi lazım. Hiçbir Belediyeye siyasi ayrım yapmadık. Hiçbir arkadaşımızın mazereti olmaz. Bakıyoruz Büyükşehir ve ilçe belediyeler çekişme içinde oluyor ben durumlara üzülüyorum. Küçük hesaplar ile neyin hesabını yapıyorsunuz” dedi.
Antalya’ya 10 yeni üniversite müjdesi

Manavgat ve Gündoğmuş yatırımları hakkında da bilgi veren Bakan Çavuşoğlu, “Manavgat’a yeni 500 yataklı Devlet Hastanesi yapıyoruz. Son günlerde Manavgat’a cezaevi yapılır mı tartışması var. Turizm bölgesine Cezaevi mi yapılır mı diye. Cezaevi Ilıcanın arkasına yapılacak. Alanya Mahmutlarda yapıldı. Akseki’ye açık cezaevi yapılacak. Cezaevi turizmi engellemez. Alanya’ya sorun cezaevi turizmi engelliyor mu. Turizmi bizden daha iyi bilen var mı. Türkiye’de turizme bizden daha çok önem veren oldu mu. Türkiye'de turizmin gelişmesi için bizden daha fazla çaba sarf eden, çalışan ve hassas olan oldu mu. Rakamlar ortada. Bu yıl rekor bekliyoruz biz bu konularda hassasız. Manavgat’a bir devlet üniversitesi kuruyoruz. Antalya’ya yeni 10 tane üniversite kuracağız.Antalya’da toplamda 700 bin ile 1 milyon arasında öğrenci olacak. Bunların yüzde yabancı öğrenci olacak. Şuan 5 tane üniversite var bir iki tanesinde sıkıntılar var. Gündoğmuş yeni hastane açtık. Ayrıca Gündoğmuş’a yüksek okulda açıyoruz. Antalya’yı tren yolları ve duble yollarla ağ gibi öreceğiz”.

Afrin operasyonu

Türk Silahlı Kuvvetlerinin Suriye Afrin'de gerçekleşitirdiği oprerasyona da değinen Bakan Mevlüt Çavuşoğlu, "Artık masada ben de varım' diyen bir Türkiye'den rahatsızlık duyuyorlar. 'Artık sizin ne söylediğiniz değil, benim ne söylediğim önemli' diyen bir Türkiye olduğu için rahatsız olanlar var. Bunlar olacak. İstanbul'daki dünyanın en büyük havalimanından rahatsız olan ülkeler var. Hem de Avrupa kıtasında fazlasıyla var. Ama bunlar bize engel olmamalı. Bunlar bizi hedefimizinden şaşırtmamalı, engelleri aşarak, mücadele ederek hedeflerimize yürümemiz lazım. Afrin operasyonu, bizim meşru müdafaa hakkımızdır. Hem de en doğal hakkımızdır. Uluslararası hukuka uygundur. Birleşmiş Milletlerin (BM) ilgili şartına ve de Güvenlik Konseyi kararlarına uygundur. Orada 'Bir ülkeye yönelik bir tehdit varsa, bu tehdit sınırların ötesinde de olsa o tehdide ülkenin müdahale etme hakkı vardır. Biz uluslararası hukuktan kaynaklanan hakkımızı kullanıyoruz.

 

Bizim kimsenin topraklarında gözümüz yok. Suriye'nin toprak bütünlüğünü bizden daha güçlü destekleyen başka bir ülke yoktur. Başkalarının hedefleri var, ajandaları var. Orada kalmak ister, o yüzden bölmek ister. Bizim Suriye'nin ve Irak'ın topraklarında gözümüz yok. İki ülkenin birliğini ve beraberliğini de Kuzey Irak'taki referandum sırasında da tüm dünyaya gösterdik. O yüzden Mehmetçiğimiz ve Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) bize yönelik bir tehdidi yok etmek için bulunuyor. Uyarılarımızı yaptık. Arkasındaki destekçilerine uyarılarımızı yaptık. 'Bu teröristlere silah vermeyin' dedik. Verdiğiniz silahlar hep size tehdit oluyor. Türkiye'ye saldırı olarak kullanıyorlar dedik, dinletemedik. O zaman ne yapacaksın, kendi göbeğini kendin keseceksin. En son saldırılar, tacizler artınca da tepelerine indik. Şimdi ise dağları dar ediyoruz. Nasıl ki Türkiye'de dağlarda şehirlerde PKK teröristleriyle mücadele edip, onları gömüyorsak, sınırın öte tarafındaki YPG-PKK'yı da aynı şekilde dağlarına, inlerine, çukurlarına gömüyoruz. Buradan bunları temizleyeceğiz. Burayı yine Suriye halkına teslim edeceğiz. Aynı Fırat Kalkanı Operasyonundan sonra olduğu gibi. Buraya Türkiye'den 100 bine yakın Suriyeli döndü. Aynı şekilde Suriye içinde 150 bin insan geri döndü.

 

 

İnsanların hayatlarını normalleştiriyoruz. İnsanlar evlerine, topraklarına dönmek istiyor. Bizde 350 bine yakın Suriyeli Kürt kardeşimiz var. Bugün bu teröristler, ABD'nin de desteğiyle Suriye topraklarının yüzde 25'ini kontrol ediyor. Peki neden bir tane Suriyeli Kürt kardeşim buralara dönemiyor. Çünkü PKK'lılar bunların dönmesini istemiyor. Çünkü bunlar da PKK'lıların gözünde birer tehdittir. O kardeşlerlerimiz PKK'nın Marksist, Leninst, ateist ideolojisini benimsemiyor. Muhafazakar inançlı insanlar. Bunların partilerinin hepsini YPG-PKK Suriye'de kapattı. Bunların mal ve mülklerini ellerinden aldı. Türkiye'de bugüne kadar PKK, Kürt kardeşlerimize Güneydoğu'da zulmettiyse, bugün de YPG-PKK Suriye'deki Kürt kardeşlerimize zulmediyor ve onların elinde ne varsa alıyor. Nasıl Türkiye'de operasyonlarımız başlayınca kadar her evden bir çocuğu dağa götürdülerse Suriye'de de zorla çocukları silahlandırıyor ve kendi içlerine dahil ediyorlar. Bu zulüm değilse nedir? İnsan hakları dersi veren ülkeler, kuruluşlar, bu 350 bin sadece Türkiye'de yaşayan Suriyeli Kürdü veya Avrupa'ya kaçmak zorunda kalan Kürtlerin hakları ile niye ilgilenmiyorlar. PKK'nın YPG'nin malını mülkünü elinden aldığı Kürtlerle ya da diğer Arapların sorunlarıyla niye ilgilenmiyorlar? Varsa yoksa sizin için terör örgütü. Kürtleri teröristler mi temsil ediyor” diye konuştu.

Vali Münir Karaloğlu ise “Antalya’nın ilçelerinde muhtarlarla buluşma toplantılarına Manavgat ve Gündoğmuş ilçelerinden 135 muhtarın katılımıyla gerçekleştiriyoruz. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla muhtarların ayağına gidiyoruz. Tüm kurum müdürlerimizle buradayız. Sorunların çözümleri ile ilgili çalışmalarımızı sürdüreceğiz”.

Toplantının sonunda 15 Temmuz gecesi Ankara Emniyet Müdürlüğünde görevli iken yaralanan polis memuru Mustafa Sarı’ya Bakan Çavuşoğlu tarafından devlet övünç madalyası verildi.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri