Uzak bir diyarın, ücra bir kasabasında küllerim savruluyor etrafa
İyiyim yüreğimdeki acılar, aklımdaki kötü anılar dışında
Herkesi sürgün ettim kalbimden
Sınırlarımı korumak için, kocaman bir ordu kurdum mürekkebimden
Mısralarım kalem oldu
Surlarımı inşa ettim hüznümü büyütüp içimde
Kirpiklerime yük oldu hep o iki soytarı gözyaşı
Dokunmasalarda akar gider
Demirin soğukluğu var yüreğimde, öfkemde ise kızgınlığı
Şekillendirebilmek için dövdüler hep duygularımı
Uykuya düşüyor yılgın ömrüm
Uzak bir diyarın, ücra bir kasabasında mülteci yüreğime bir çadır kurdum
Kışın soğuğa, yazın güneşe ve toprağın ana kokusuna emanet ettim umutlarımı
Artık kalmadı kimse bende, bana hapsolan yorgun anıları dışında
Karanlığa mahkûm bir mumun korkusuyla
Saklıyorum artık kalbimi herkesten
Mutluluklarım zabıtlara düşüp, bedellerini bu kadar ağır öderken
Böyle öleceğimi hiç düşünmezdim ben