NCR İnternational Hospital Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Oğuz Cebesoy, ağırlıklı olarak boyu 150 santimetreden kısa olanlar için uygulanan ameliyatla boyun 14 santimetre uzatıldığını kaydetti. Cebesoy, boy uzatma ameliyatlarının estetik kaygılarla da tercih edildiğini söyledi.
Prof. Dr. Oğuz Cebesoy, boy kısalığının ailesel veya genetik kökenli olabileceğini dile getirerek, genetik kökenli boy kısalığına her yaşta, ailesel kökenli boy kısalığına ise büyüme patlamasının bittiği 12 yaşından sonra ameliyat ile müdahale etmeyi tercih ettiklerini söyledi. Cebesoy, ameliyat ile bacaklardan ve uyluklardan 7’şer santimetre olmak üzere toplamda 14 santimetre boy uzaması sağlanabildiğini söyledi.
Estetik amaçlı boy uzatma
Estetik amaçlı boy uzatmanın mümkün olduğunu dile getiren Cebesoy, “Tıbbi olarak bunu yapmak mümkündür. Kişide boy kısalığının ruhi bir saplantı haline geldiği görülürse, kişi öncelikle psikiyatrik bir konsültasyona yönlendirilir. Psikiyatrik konsültasyonda ‘Eğer bu tedavi yapılmazsa söz konusu hastada kalıcı psikiyatrik sıkıntılara neden olur’ raporu gelirse, o zaman hastaya her türlü olası komplikasyonlar anlatılarak tedavi yapılabilir” dedi.
12 yaş üstü kişiler için boy uzatma
12 yaş üstündeki kişilerde boy uzatma ameliyatında hangi tekniklerin kullanıldığını anlatan Cebesoy, "Hastanın kemik yapısı uygunsa kombine teknik ile içeriye bir implant yerleştirerek, hem dışarıdan hem de içerden bir cihazla uzatma yapılır. Yöntemin en büyük avantajı hastanın tedavi süresinin üçte iki oranında kısaltılmasıdır. Bir diğer yöntem ise tamamen içeriye yerleştirilen implantlarla gerçekleştirilir. Uzaktan kumandalı, manyetik veya elektro-motor esaslı cihazlardan faydalanılır. Uzaktan kumandalarda teleskopik çiviler kendi kendine uzar. Bunlar biraz maliyetli tedavilerdir çünkü kullanılan implantlar yurt dışından getirilmektedir. Bu implantları da sigorta karşılamamaktadır. Eksternal fiksatör ile uzatmada kemikte yapılan tüm işlemlerde minimal invaziv yöntemler kullanılmaktadır. Büyük cilt kesileri yapılmadan en fazla bir santim büyüklüğündeki birkaç kesiden operasyon gerçekleştirilmektedir. Kemiği zayıflatarak bir kırık oluşturulur. Daha sonra eksternal fiksatör denilen cihaz takılıp ilk 7 gün kırık bölgede yeterli materyalin oluşması beklenir. O materyal de oluştuktan sonra adeta sakızı iki ucundan çekerek uzatır gibi günde bir milimetrelik uzatma hastanın kendisi ya da yakını tarafından yapılmaya başlanır” ifadelerini kullandı.
Boy uzatma ile ilgili başka yöntemleri de anlatan Cebesoy, “Günde dört kere altı saatte bir 0.25 milimetre uzatma gerçekleştirilmektedir. Bu ağrısız bir uzatma sürecidir. Hastalar her 15 günde bir muayene edilmektedir. Amacımız uzatma periyodunun gidişatını incelemek, oluşan yeni kemik dokusunun durumunu teşhis edebilmektedir. Eğer yapılan kontrolde kemik dokusunun iyi oluşmadığı tespit edilirse, uzatma hızı yavaşlatılabilmekte, bir milimetreden yarım milimetreye düşürülebilmektedir. Bazen de tam tersine kemik oluşumunun iyi gittiği belirlendiğinde, 1,5 milimetreye çıkartılabilmektedir. Tabii bu arada kemikle beraber etrafındaki kaslar, bağ dokuları, sinirler ve damarlar da uzamaktadır. Dolayısıyla kontrollerde ‘bu dokularda da oluşan bir problem var mı’ diye bakılmaktadır. Hedeflenen uzatma miktarına ulaşıldığında ise, uzatılan doku kemik kıvamına gelip sertleşene kadar beklenmektedir. Sonrasında da ‘eksternal fiksatör’ denilen cihaz çıkartılmaktadır. Eğer bir cücelik söz konusuysa 3-5 yıl aralıklı olmak üzere bir-iki seans daha tedavi yapılmaktadır” diye konuştu.