Yasaklar bugün akşam saat 20.00 başlıyor.
Sokağa çıkmak yasak, evden çıkmak yasak, sabahlara kadar gezmek, dolaşmak yasak.
Evinizde oturacaksınız.
Zaten havalar soğuk.
Evde oturmasanız, nerede oturacağınız belli değil.
Hasta mısınız, değil misiniz belli değil.
Taşıyıcı mısınız, almaya hazır mısınız o da belli değil.
Dün vaka sayısı 5 binleri geçti.
Yasak umarım işe yarar ve bu rakamlar düşer.
Düşmezse, daha büyük yasaklar gelmeli ve gelecektirde.
Hiçbir şey insan hayatından daha önemli değildir.
Dün en yüksek artışta ölüm gerçekleşti.
Artık her gün yüzlerce insan hayatını kaybediyor.
Tehlikenin farkında olmak için aylarca, her platformda yetkili, yetkisiz insanlar seslendi. Maske takın, mesafenizi koruyun, kalabalıklardan uzak durun, temizliğine dikkat edin.
Ettik mi?
Rakamlar gösteriyor ki etmedik!
Peki, bundan sonra dikkat edecek miyiz?
Onu da önümüzdeki rakamlar gösterecek.
Sosyal medyada virüse yakalandıktan sonra yazılan mesajlara bakıyorum, ‘İnsanların halleri berbat, ne olur kendinize, sevdiklerinize dikkat edin’ diyorlar.
Sabah 8 tane, akşam 8 tane alınan ilaçların yan etkilerini, bedenlerine verdikleri zararları yazıyorlar.
İyileşen hayata yeniden bağlanmış gibi sevinirken, iyileşemeyen uymadığı tedbirlerin bedelini hayatıyla ödüyor.
Korona virüs karşısında insanlık çaresiz, bilim çaresiz.
Çare bulunana kadar, herkesin kendi önlemini almasını isteniyor.
Ne için isteniyor?
Ölmemeleri için!
Bir insana ölmemesi için bu kadar basit tedbirleri uygulamasını söyleyeceksiniz, o insan Allah göstermesini ölecek.
Bunun adına kişinin intiharı denir!
Maske takın, mesafenizi koruyun, temizliğini yapın.
İntihar Etmeyin!