Benim aklımda yok ama aday adaylarının kafasında acaip bir ikilem var.
Belediye Başkan adaylığını kesinleştirmenin en kestirme yolu sokaklardan mı yoksa Genel Merkez’den mi geçiyor.
Gördüğüm kadarıyla kafalar fena karışık ama büyük çoğunluk partisinin Genel Merkezini, Genel Merkez yöneticilerini, ulaşabilenler de Genel Başkanı yıpratıyor. Bu iş özellikle CHP’de rayından çıkmış vaziyette ki Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salcı, açık seçik bir şekilde aday adaylarını uyarma ihtiyacı hisetti.
Dedi ki, arkadaşlar Genel Merkez koridorlarında kuyruklar var, koridorlardan geçilmiyor, lütfen Genel Merkezi yıpratmaktan vazgeçin, sahaya inin, sahada çalışma yapın…
Dedi mi?
CHP İzmir İl Başkanlığının düzenlediği aday adayları gecesinde söyledi.
Hani bugünlerde sadece 500 TL’lik yemek ücreti ile gündeme gelen o toplantıda benim de dikkatimi bu çekti.
Genel Merkez, aday adaylarının bu tacizinden oldukça rahatsız.
Bunu sadece CHP’ye yazdığımı sanmayın, AK Parti’de süreç biraz daha gecikmeli olarak gidiyor ama orada da durum farklı değil.
Peki Genel Başkan Yardımcısı Salıcı’nın uyarısı işe yarayacak mı dersiniz?
Bence yaramayacak çünkü o konuşmanın ertesi günü yine onlarca aday adayı soluğu Ankara’da aldı.
Hatta büyük çoğunluğu Ankara’da kamp kurdu.
Bir konu için aradığınızda, ‘Haftasonuna kadar Ankara’dayım’ cümlesi ile karşılaşıyorsunuz.
Neyse bu işin yanlış tarafı ama az da olsa işi doğru yapanlar da var.
Örnek vereyim, Bayraklı’da Cindi Can Polat, CHP’den Belediye Başkan Aday Adayı…
Aday adayı gibi değil, resmen adaymış gibi sokak sokak, ev ev, dernek dernek geziyor, girmedik esnaf, gezilmedik pazaryeri bırakmıyor.
Bir bakıyorsun çocuklarla, bir bakıyorsun yaşlılarla, bir bakıyorsun sevgiyolunda bir bakıyorsun Bayraklı’nın taşrasında…
Dikkat ettim, bütün fotoğraflarda yüzü gülüyor. Ama gülen sadece onun yüzü değli, aynı karede yer alan vatandaşların da yüzü gülüyor.
Belli ki Bayraklı halkı ile doğru frekansta buluşmayı başarmış.
Hepimiz biliyoruz ki bir Başkan Aday Adayı halka indiğinde yüzlerce sorun dinlemek ve bir o kadar da talebe cevap vermek zorunda kalıyor.
Siyasetçiler için zor bir durum ama bu işin doğasında da bu var.
Her soruna çözüm üretecek kudret hiç kimsede yok.
Ancak önemli olan derdini anlatan yada sizden şahsıyla, mahallesi veya sokağıyla ilgili bir talepte bulunan insanların yüzlerini verdiğiniz cevaplarla, kurduğunuz iletişimle güldürebiliyor musunuz!
Bence Genel Merkezler anket yapacaklarına, girsinler internete, sosyal medyaya, aday adaylarının ne yaptıklarını ve verdikleri pozlardaki samimiyetlerine baksınlar yeter.
‘Genel Merkezden adaylığı garantilemeden, sokağa çıkmam abi’ modunda yüzlerce aday adayı var.
Eee nerede sizin partililiğiniz, ismi aday olarak açıklanan herkes zaten o fedakarlığı seve seve yapacak… Partiliyseniz, samimiyseniz, aday adayı olduğunuz ilçenin halkına hizmet etmek gibi bir derdiniz varsa, benden tavsiye hiç ne Genel Merkezleri yıpratın, ne isminizin aday olarak açıklanmasını bekleyin. Bir dakika daha beklemeden atın kendinizi o ilçenin sokaklarına, yollarına karşılaştığınız her insanın elini sıkın, samimiyetle gözlerinin içine bakın…
Bakın bakalım o yönetmeye talip olduğunuz insanların gerçek dertleri nelerdir, akılları size ne söylüyor, vicdanları size ne söylüyor, yürekleri size ne söylüyor.
Sadece Genel Merkezin atadığı adaylar sadece Genel Merkezin memuru olurlar, sokağın getirdiği isimler ise lider olurlar, efsane olurlar…