Memorial Diyarbakır Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölümü’nden Doç. Dr. Muzaffer Bahçivan, 29 Eylül Dünya Kalp Günü öncesi, kalp hastalıkları arasında önemli oranda görülebilen kapak sorunları ve tedavisi hakkında bilgi verdi. Kalpte en sık mitral ve aort kapak sorunlarının görüldüğünü belirten Bahçivan, özellikle Türkiye’de mitral kapak hastalığının oldukça yaygın olduğunu ifade etti. Bunun en önemli nedeninin küçük yaşlarda geçirilen akut romatizmal ateş olduğuna dikkat çeken Bahçivan, “Akut romatizmal ateşe yakalanan hastalarda erken tanı ve tedavi, uygun sürede ve dozda yapılacak olan koruyucu uygulamalarla, kapağın zarar görmesini engellenebilmekte ya da kapak hasarına bağlı müdahale gereksinimini azaltabilmektedir” dedi.
“Belirtiler önemsenmeli”
Kalp kapak hastalıklarının bazen hiçbir belirti vermeyebileceğine işaret eden Bahçivan, “Ancak hastalarda en sık, özellikle hareket halindeyken nefes darlığı ve çabuk yorulma şikayetleri görülür. Bunlara kalp çarpıntısı da eşlik edebilir. Bu durumda vakit kaybetmeden bir kardiyoloji uzmanına başvurulmalıdır. Hastalık ihmal edildiği takdirde günlük yaşamı kısıtlayıcı derecede nefes darlığı ve çarpıntı gibi şikayetler gelişebilir. Bazen de yaşamı tehdit edebilen akciğerlerde su toplanması, akciğer ve kalp fonksiyonlarının ileri derecede bozulması gibi sonuçlara yol açabilir” diye konuştu.
“Düzenli aralıklarla takip edilmeli”
Yapılacak ekokardiyografide kalp kapaklarında bir sorun olup olmadığının belirlenebileceğini aktaran Bahçivan, “Hastalığın seyrine göre de tedavi seçenekleri değerlendirilir. İlerlememiş kalp kapak hastalıkları genellikle 6 ayda veya yılda bir kez yapılacak ekokardiyografi ile takip altına alınır” ifadelerinde bulundu.
“Tedavi kapak tamiri ya da değişimi”
İlerlemiş kalp kapak hastalıklarında sadece hareket halinde değil, otururken ve uyurken de nefes darlığı gelişebileceğini anlatan Bahçivan, şunları kaydetti:
“Ayrıca bacaklarda ve karın bölgesinde oluşan şişlik, ileri kalp kapak hastalıklarının belirtileri arasındadır. Bu durumda doktor, hastaya cerrahi önerebilir. Hastanın durumuna göre kalp kapağının yapay kapakla değişimi ya da kapağın tamiri yapılacak seçenekler arasındadır. Çok ilerlemiş ve ameliyatın uzun süre ertelendiği hastalarda ise kalp nakli dışında başka bir seçenek kalmayabilir.”
“Kapak tamiri öncelikli işlem olmalı”
Gelişmiş ülkelerde kapak hastalıklarında öncelikli cerrahi yöntemin kapak tamirleri olduğunu da vurgulayan Bahçivan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Eğer bu mümkün değilse kapak değişimi yapılabilir. Ülkemizde, geçmişte öncelikle kapak değişim ameliyatları yapılırken günümüzde artık tamir seçeneği öncelikli olarak değerlendirilmektedir. Çünkü hasta için kendi kapağının tamir edilmesi önemli bir avantajdır. Değişim ile eskisi yerine mekanik bir kapak takılmadığı için de hasta kan sulandırıcı ilaç kullanmak zorunda kalmaz. Ayrıca mekanik kapak kullanımının yol açtığı enfeksiyon, pıhtılaşma, kansızlık, kanama gibi pek çok sorun büyük oranda ortadan kalkar. Tamir uygulanan hastalarda kalp kası daha iyi korunduğu için ameliyat sırasında oluşabilecek riskler de en aza indirilir.”