Gecenin koynuna saklanmış,
Hüzün işgalinin en deminde,
Sağnak sağnak sana yakalanışlarımın,
En ıslak, en sırılsıklam halindeyim bu gece.
İçime içime dolan, doldukça taşan,
Taşdıkça canıma tak ettiren,
İnceden inceye beni mahveden,
Semayı ikiye, beni bine bölen,
Parça parça savruluşlarıma şahitlik eden,
Sensizlikle süslenmiş günlerimin köründe,
En karanlığında, en dibindeyim bu gece.
Seni hatırlatan dünlerin
yansımasının ezikligi altında,
Sabaha ulaşamayan saatlerin tutsaklığında,
Suskunluğa prangalanmış
dilimin zulmünde,
En çaresiz, en yıkımların
altındayım bu gece.
Bitirmek istesem de bitmeyen,
Bu sensizlik kasırgalarında,
Oradan oraya savrulduğum,
Carptığım, çarptıkça yara aldığım,
Hasret duvarlarının yükünün
altındayım bu gece..
Sen hiç bilmesende, bilmeyecek olsanda,
Ben senin zindanlarında,
Seninle kuşatılmış alacakaranlıklar içinde,
Sensizlikle boğuşuyorum her gece...