Omurların arasındaki sıvının azalması bel fıtığı riskini de artıyor. Bu nedenle bel fıtığının 30-40 yaşından sonra arttığı gözleniyor. Ancak küçük yaşlardan itibaren ağır eşya, yük kaldırmak omurganın daha erken yaşlanmasına neden oluyor. Her yaşta belin korunması gerektiğini aktaran Prof. Dr. M. Kağan Tun, bel ağrısının oluşturduğu hareket kısıtlılığının hayat kalitesinin ciddi anlamda düşmesine neden olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Tun, "Her 100 kişiden 80’i hayatının bir döneminde bu ağrıyla karşı karşıya geliyor. Hareketsiz bir yaşam da bu sorunla karşılaşma ihtimalini artıyor. Aynı zamanda gerekli önlemler alınmaması ya da tedavi edilmemesi durumunda bel fıtığına kadar giden çok daha büyük sonuçlarla karşılaşılabiliyor. Oysa bu denli ciddi boyutlara gelmeden, tüm vücudu etkileyen sorunların önüne geçmek mümkün. Yaşlanmayla birlikte omurgamızda ki diskler de yıpranıyor. Dizlerinizi bükmeyi alışkanlık haline getirin. Gündelik yaşam içinde belki de en sık yapılan hataların başında yanlış pozisyonda yük kaldırmak geliyor. Bunun için yerden alınan eşyanın ağır olması da gerekmiyor. Eğer öne eğilerek yerden ağırlık kaldırılır ise flexiondan bel omurları üzerine binen yük artıyor ve disklerde zorlanma ve yırtıklar oluşabiliyor. Bu nedenle yerden bir eşya alacağınız zaman, dizlerinizi bükmeyi alışkanlık haline getirin. Çömelin ve vücudunuzun ağırlığını bacaklarına vererek eşyayı alın, yavaş yavaş ve sırtınız düz olacak şekilde ayağa kalkın. Aniden arkanıza dönmeyin. Sandalyede otururken ya da arabadayken aniden arkaya dönmek de omurgaya en çok zarar veren hareketlerden biri. Omurganın dönerek hareket etmesine yol açan bu tarz ani hareketler bel ağrısına neden olabiliyor. Dolayısıyla bu tarz ani hareketlerden kaçının. Ancak vücudun kontrollü yapılan egzersiz hareketleri yolu ile ve ani olmayan döndürme hareketlerinde sorun yaşanmıyor" diye konuştu.
Yatak seçiminin önemine değinen Prof. Dr. Tun, "Ağrı sorunu yaşayanlar bir de yatak tercihlerini doğru yapmadıysa sabah kalkmak tam bir eziyete dönüşüyor. Üstelik gece kalitesiz geçen uyku süresi nedeniyle gün içinde ağrıya yorgunluğun eklenmesine neden oluyor. Bunu önlemenin yolu ise doğru yatak seçmek. Ortopedik özellikli yataklar bel sağlığını koruyor. Yatağınızın ne sert ne de çok yumuşak olmamasına özen gösterin. Yatarak çalışmayın, kitap okumayın. Daha rahat olduğu düşüncesiyle yatar pozisyonda kitap okumak, bilgisayar ya da tablet kullanmak bir süre sonra bel ağrısına neden oluyor. Öne doğru eğildiğiniz için omurganın duruşu değişiyor ve ağrı gelişiyor. Bunun önüne geçmek için yatakta bile olsanız mutlaka omurganın düz olacağı bir oturma pozisyonunu tercih edin" dedi.
"Başınızdan yükseğe uzanmayın"
Bel ağrısına yol açan hatalı bir diğer davranışın da yükseğe uzanmak ve yukarıdaki bir yükü almak olduğunu söyleyen Prof. Dr. M. Kağan Tun, "Bu durumda bel omurları üzerine yük bindiği için disklerde yırtılmalar olabiliyor. Önlemek için de özellikle başınızdan yükseğe uzanmamaya yukarıdan bir yük almamaya özen gösterin. Bel çevresindeki kaslarınızı güçlendirin. Hareketsiz yaşam bel ağrısındaki en önemli risk faktörlerinden birini oluşturuyor. Dolayısıyla ağrının önünü geçmenin yolu da egzersiz yaparak bel çevresindeki kasların güçlendirilmesinden geçiyor. Her yaş grubu için tercih edilecek egzersiz türü değişmekle birlikte düz koşu ve yüzme en çok önerilen sporlar arasında yer alıyor. Yanı sıra basketbol, futbol gibi mücadele içeren ya da halter gibi ağırlık kaldırılan sporları tercih etmeyin. Ancak egzersizin düzenli olarak yapılması önem taşıyor" şeklinde konuştu.
Son olarak ayakkabı seçimine ve fazla kilolara değinen Acıbadem Eskişehir Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. M. Kağan Tun, şunları söyledi;
"Fazla kilolardan kurtulun. Bütün vücudun ağırlığı bel bölgesindeki omurlara bindiği ve yük oradan da bacaklara doğru dağıldığı için fazla kilo bel ağrısının en büyük düşmanı oluyor. Kilo arttıkça omurgaya düşün yük arttığı için bel bölgesindeki diskler zorlanıyor. Dolayısıyla ağrısız bir yaşam için ideal kiloda olmaya çalışın. Fazla kilonuz varsa da düzenli egzersiz ve sağlıklı beslenerek kurtulun. Ayakkabı seçerken belinizi de düşünün. Kadınların güzelliklerini tamamladıkları topuklu ayakkabının ne yazık ki omurgaya zarar veriyor. Özellikle topuklular üzerinde geçirilen uzun saatler sonrasında bel ağrısı kaçınılmaz oluyor. Çünkü bütün omurganın dengesi ve ağırlık merkezi değişiyor. Tüm ağırlık bele yükleniyor. Bu yüzden ayakkabı seçerken estetikle birlikte konfora da önem verin. Mutlaka topuklu ayakkabı tercih edilecekse yanınızda mutlaka düz bir ayakkabı bulundurun ve gün içinde değiştirin."