Türkiyemiz malum, belli coğrafya ve afet üzerinde.
İzmirimiz de malum, bu coğrafyanın en batısında ve afetin merkezinde.
Daha yıllar önce İzmir’de yaşanan deprem bile herkesi, her anlamda düşünmeye, projeler üretmeye yönlendirecek kadar acı sonuçlanmıştı.
O dönemde bu döneme, sadece afetin yeri ve zamanı değil, ona karşı alınabilecek önlemlerin de değişmesi, tedbirlerin de konulması en büyük hedef olmalı.
Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç, işte o İzmir depremini, sonrasında 11 ilimizi kapsayan büyük depremi, en derinden hissedenlerden birisi oldu.
Sadece hissetmekle kalmayıp, gerek İzmir’de, gerekse 11 ilimizi kapsayan deprem bölgemizde ekibiyle birlikte görev yaptı.
Ne destek gerekiyorsa onu götürmeye ve vermeye çalıştı.
Sorumluluk adına bu görevleri yerine getirirken de yine aklı İzmir’de, aklı Buca’da kaldı.
Afet bölgesi sayılan İzmir’de her an her şey olabileceğini düşündü.
Buca, Zafertepe merkezli ard arda gelen depremlerden Buca’nın, Allah korusun, yaşayabileceği bir afeti ve sonuçlarını düşündü.
Afetin olmasına belki engel olunmayabilir ama afetin sonrası olması gerekenlerin olmasına zemin yaratmak, merkez yaratmak gerekir.
Afeti en az etkileyecek şekilde yaşayıp, geçirmek için.
Başkan Erhan Kılıç, sadece İzmir’de değil, sadece Buca’da değil, Ege Bölgesi’nde ilk afet koordinasyon merkezini, geçtiğimiz günlerde vatandaşlarla hizmete açtı.
"Olası bir afet durumunda kentin mülki idare amirleri, yapılacak tüm çalışmaları bu tam donanımlı merkezden koordine edebilecekler" diyerek merkezi açan Başkan Kılıç’ın merkezinde BUCAKUT ekibi 24 saat konumlanacak. Merkezde vatandaşlarımıza sürekli eğitimler verilecek, sempozyumlar düzenlenecek. Olası bir afet durumunda ise bütün çalışmalar bu merkezden koordine edilecek.
Başkan Kılıç, Buca’da gerekeni değil, gerekli olanın son halini bu merkezle yaptı.
Bu merkezin varlığı bile Buca için Bucalılar için büyük şans.
Başkan Kılıç gibi!