Bucalılar toplumsal cinsiyet eşitliğini öğrendi

Buca Belediyesi kentin fiziki gelişiminin yanında Buca’da yaşayan vatandaşların kişisel gelişimlerine yönelik eğitimlerine de devam ediyor.

 

Buca Belediyesi kentin fiziki gelişiminin yanında Buca’da yaşayan vatandaşların kişisel gelişimlerine yönelik eğitimlerine de devam ediyor. Özgecan Kadın Danışma Merkezi’nde bu hafta “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” konusu masaya yatırıldı. Bebeklikte pembe- mavi patikle başlayan, ilerleyen dönemlerde kadın- erkek rolleriyle cinsiyet eşitsizliği getiren toplumsal modellerin değerlendirildiği seminere kadınlar yoğun ilgi gösterdi.

Buca Belediyesi’nin özellikle kadınların psikolojik, hukuki ve aile sorunlarında destek sağlamak amacıyla kurduğu Özgecan Kadın Danışma Merkezi, kadınların kişisel gelişimine yönelik eğitim seminerlerini sürdürüyor. Merkezin bu haftaki eğitim konusu “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” idi. Psikolog-sosyolog Demet Mavibulut tarafından düzenlenen eğitimde, kadın ve erkeklerin toplumda yerleşmiş cinsiyetle gelen rol kimlikleri değerlendirildi.

“Toplumsal cinsiyet eşitliği öncelikle bir kadın konusudur; çünkü kadınları etkiler ve cinsiyet eşitsizliğinin acısını çekenler de asıl olarak kadınlardır” diyen psikolog Demet Mavibulut, kadınlara, kadın ve erkeklerin eşit paydaşlar olmaları ve çözümlere eşit biçimde inanmaları gerektiğini anlattı.

Bucalı kadınların yoğun ilgisiyle karşılanan seminerde, kadına yönelik şiddetin varlığı ve nedenlerini anlayabilmek için toplumsal cinsiyet, toplumsal cinsiyet eşitliği ve toplumsal eşitsizliği gibi kavramlara bakmanın gerektiğine dikkat çeken Mavibulut, "Toplumsal cinsiyet kız ve erkek çocukların belli rollerle büyütülmesidir. Örneğin erkeklere genellikle evi geçindirmek ve aileyi korumak görevleri verilirken, kadınlardan evi çekip çevirmeleri, çocukları büyütmeleri beklenir. Bunun sonucunda kadınlar çoğu zaman çalışma hayatından uzak kalırlar. Toplumsal cinsiyet aynı zamanda bizim 'erkeklik' ya da 'kadınlık' olarak algıladığımız özelliklerdir. Biçilen bu rollere uymak için bizlere kadın ve erkek olarak nasıl davranacağımız ve kendimizi ifade edeceğimiz de öğretilir. Örneğin, genellikle erkeklere güçlü olması öğretilirken kadınlara yumuşak başlı olmaları ve itaat etmeleri öğretilir. Toplumsal cinsiyet bizim biyolojik cinsiyetimize dayanarak toplumun kadın ve erkek için ürettiği farklılıklardır. Katı toplumsal cinsiyet rolleri haklarımızı yaşamamızı engeller. Haklar, sorumluluklar ve fırsatlar erkek ya da kız çocuğu olarak doğmalarına bağlı değildir” dedi.

İnteraktif olarak gerçekleştirilen seminere katılan kadınlar, aile içinde ve çocuklarını büyütürken cinsiyet eşitliğini sağlamanın yol ve yöntemlerini öğrendi.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri