Gazete Ege İmtiyaz sahibi gazeteci Abdullah Polat, CHP’nin Buca aday belirleme süreci ve Belediye Başkan Erhan Kılıç’ın adaylığını kaleme aldı. Polat, “İzmir’de oy verenlerin %90’nı adaya bakmaksızın partisine oy verdiğini, kalan %10 ‘da aday ve projelerine baktığını düşünür isek; seçimin kaderini sosyal medyada dedikodu yapan 1.000 partili değil, sandığa gidecek vatandaş belirleyecektir” dedi.
Polat’ın ‘Buca’ya Derman, Avukat Erhan mı?’ başlığıyla yayımladığı o köşe yazısı:
Bir süredir yılan hikayesine dönen CHP Buca’da ki aday konusunu nereye varacak diye izleyenlerdenim.
Öncelikle yöntem konusunda genel merkezin uygulamasının doğru ve yanlışları tamamen örgütün karar vereceği bir konu. İzleyen birisi olarak ben başka bir konuya temas etmek istiyorum.
Aslında konu o kadar da çok karışık değil
İlk aday olarak Aydoğan Hepdemirgil MYK’dan çıkınca Suat Nezir ekibi bir hamle yaparak PM Aydoğan Hepdemirgil’in adaylığını düşürüp daha sonra kendilerini çıkarmışlardı.
Daha sonraki süreçte Aydoğan Hepdemirgil ve ekibi karşı hamle yaparak bazı belge ve bilgiler ile Suat Nezir’in adaylığına YSK’ya liste verilmeden engel olmuşlar, bu sürecin sonunda da son dakikada Av.Erhan Kılıç parti tarafından CHP Buca Belediye Başkan adayı gösterilmiştir.
Suat Nezir’in bu süreçte adaylığının tekrar gözden geçirilme sebebi olarak kulislerde dolaşan bilgilere göre; Nezir ailesinin Ak Parti tarafındaki ağırlığı ve iş birliği , Güneydoğulu vatandaşlar ile arasındaki duvar sebebi ile Güneydoğulu vatandaşların oy vermeyip Buca’da kendi adaylarını çıkartma hamleleri, MYK’nın liste belirleme sürecindeki parti otoritesini tanımaması, kendi ekibinde bulunan yakin çalışma arkadaşlarının Ak Parti’ye ve Recep Tayyip Erdoğan’a olan övgü dolu paylaşımları gibi ana başlıklarda toplanacak konular yüzünden adaylığı ilan edilmesine rağmen tekrardan parti yönetimince gözden geçirilip adaylığının düşürülmesine karar verilmiş.
Parti iradesi nasıl Aydoğan Hepdemirgil iptal edip, Suat Nezir’i aday gösterdi ise aynı irade bu sefer Suat Nezir’in adaylığını iptal edip Erhan Kılıç’ı aday olarak ilan etmiştir.
Gelelim avukat Erhan Kılıç’a
Genç bir avukat olması yanında 22 yıllık partili…
1999 yılında partinin en geç ilçe yöneticisi başkan yardımcılığı…
Üniversite zamanından itibaren Atatürkçü Düşünce Derneği içinde aktif görev alıp daha sonra 2006 – 2008 tarihleri arasında ADD Buca Şube Başkanlığı…
Avukat olarak Balyoz ve Ergenekon davalarına müdahil olup savunma avukatlığı… (Ayrıca Mehmet Ali Çelebi’nin yaptığı vefasızlık unutulmayacaktır.)
2014 seçimlerinde Levent Piriştina listesinden meclis üyesi olup, Buca belediyesine CHP grup başkan vekilliği…
Liste uzar gider…
Tüm bunları alt alta koyunca belediye başkanlığı için yeterliği olduğu, 22 yıllık partililiği ile partinin adayı olmaya hakkı olduğuna herkes hem fikirdir sanırım…
Herkesin ağzında Erhan Kılıç belediye başkanlığı teklifini kabul etmemeliydi, etik değildi gibi cümleler ile konuyu bambaşka bir yere çekmeye çalışıyorlar.
Vallahi kusura bakmayın ama genel merkez bu eleştiriyi yapanlara teklif etse herhalde düşünmeden kabul ederlerdi.
Kim kabul etmez ki belediye başkanlığı teklifini.
Mangal ve kül hikayesi yani…
Sonuç Erhan Kılıç CHP Buca Belediye Başkan adayıdır. Ancak kendisi istifa eder ise yerine başka biri gösterilebilir. Bunun dışında hukuken tüm yollar kapalıdır.
Ayrıca CHP’nin Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun’un, “Buca adayımızı belirledik ve değişmesi söz konusu değil” açıklaması ile genel merkez son noktayı koymuştur.
İstifa eder mi? sorusunun tek bir cevabı var o da; Neden etsin ki?
Peki; Erhan Kılıç adaylığında seçim kaybedilir mi?
Alevi bir ailenin damadı, alevi vatandaşlarının açık desteği…
Buca’da oy kullanacak güneydoğulu vatandaşların Erhan Kılıç’a açık ve net destekleri…
Atatürkçü Düşünce Derneği başkanlığı ile Ulusalcı kanadın desteği…
Necati İmam’ın öğrencisi olması dolayısı ile M.Ali Susam yakınlığı ve o ekiplerin açık desteği…
İl ve ilçe başkanının desteği ile ilçe örgütünün desteği…
İyi Partinin tüm kadro desteği…
Buca’da siyaset ile ilgilenen 1.000 partili var ise sandığa gidip CHP oy veren 2014 seçimlerinde 123 bin vatandaş var.
İzmir’de oy verenlerin %90’nı adaya bakmaksızın partisine oy verdiğini, kalan %10 ‘da aday ve projelerine baktığını düşünür isek; seçimin kaderini sosyal medyada dedikodu yapan 1.000 partili değil, sandığa gidecek vatandaş belirleyecektir.