Bornova Belediyesi, Ege Balkan Türkleri Federasyonu ve Bornova Balkan Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği işbirliği ile 1984 yılında asimilasyon girişimlerine karşı düzenlenen protesto yürüyüşleri sırasında annesinin kucağında şehit olan Türkan Feyzullah ve tüm asimilasyon şehitlerini anmak amacıyla panel düzenledi.
Dr. Sırrı Aydoğan Kültür Merkezi’nde düzenlenen panele 1980’li yıllarda Bulgaristan’daki Belene Kampı’nda zulüm gören Gazeteci Yazar Mehmet Türker ile aynı kampın mağdurlarından Halil Kahraman ve Salih Mert konuşmacı olarak katıldı. Panelistler, Bulgaristan’ta Türklere yönelik olarak girişilen asimilasyon sürecinde yaşanan olayları anlattı.
Panelin açılışında bir konuşma yapan Balkan Göçmenleri Derneği Bornova Şubesi Başkanı Nihat Yağbasan zor bir dönemden geçtiklerini hatırlatarak, “Türklere karşı girişilen asimilasyona karşı duranları, öne çıkanları Belene kampına gönderdiler. O zamanlar 10 yaşında bir çocuk olarak ben de bu süreci yaşadım. Türkçe konuşmak, Türkçe yürümek, Türkçe bakmak, hattı Türkçe ölmek bile yasaktı. Arkamızda şehitler bıraktığımız bir mücadele verdik. Türkan bebek de bu mücadelenin simgesi oldu” dedi.
Ege Balkan Türkleri Federasyonu ve Bornova Balkan Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Hüseyin Kocaman, geçmişten ders çıkarmak için geçmişi unutmamak gerektiğinin altını çizerek, “Bornova Belediye Başkanımız Olgun Atila, Atatürk Mahallesi’nde yapılan parkımıza Türkan Feyzullah ismini verip yaşanan acıları sembolize eden anıtı yaparak Bulgaristan’da 1978’den beri şehit edilenlerin anılarını ölümsüzleştirdi. Ege Balkan Türkleri Federasyonu çatısı altında bulunan tüm dernekler adına genç ve çalışkan Başkanımız Olgun Atila’ya teşekkür ederim” dedi.
Bornova Belediye Başkanı Olgun Atila, “Türkleri silah zoruyla Bulgarlaştırma amacını taşıyan asimilasyon girişimlerine karşı direnen şehitlerimizi ve 17 aylıkken şehit edilen Türkan Feyzullah’ı saygıyla ve rahmetle anıyoruz. Geçen yıl açtığımız Şehit Bebek Türkan Feyzullah Parkı içinde bulunan Türkan Bebek Anıtı Bulgaristan’da yaşanan acıları, hüznü ve gözyaşını ifade ediyor. Bulgaristan’da yaşanan acıların bir daha yaşanmaması için hep birlikte mücadele edip, geçmişten ders alarak geleceğimizi belirlemeliyiz” dedi.