Burundaki şekil bozukluklarının sadece estetik bir problem olmadığını belirten KBB Uzmanı Op. Koç, burundan yetersiz hava alımının vücuda daha çok kan ve oksijen gönderme ihtiyacı oluşturarak kalp büyümesine yol açtığını söyledi.
Burnun, yüzün estetik ve kimlik kazanması anlamında önemli bir organ olduğunu kaydeden KBB Uzmanı Op. Dr. Bülent Koç, "Yalnız burundaki şekil bozuklukları sadece estetik bir problem değil hem beden hem de ruh sağlığını yakından ilgilendiren önemli bir sorundur” dedi.
"BURUNDAN YETERSİZ HAVA ALIMI KALP BÜYÜMESİNE NEDEN OLUR"
Burundan yetersiz hava alımının zamanla kalp ile vücuda daha çok kan ve oksijen gönderme ihtiyacı oluşturacağı için zorladığına ve kalp büyümesi yaptığına dikkat çeken Op. Dr. Koç, "Bu da kalbimizin zorluklara karşı direncini azaltır. Aynı şekilde akciğerimiz bize daha fazla oksijen sağlama çabasından dolayı zamanla sertleşir ve efor kapasiteniz azalmış olur" açıklamasında bulundu.
Burun sırtında eğrilik varsa buna eşlik eden az veya çok miktarda burun kanallarının birinde tıkanıklık olduğunu aktaran Koç, şöyle konuştu: “Burun ucunda düşüklük varsa bu, burun deliklerinden hava girişini kısıtlayacağı için mutlaka değerlendirilmelidir. Burun içindeki kemik eğriliği yüksek oranda burun eti büyümesini beraberinde getirir ve piezo cerrahisi sırasında radyofrekans yöntemiyle küçültülmelidir. Ayrıca burun problemlerinde sıklıkla eşlik eden burun etlerinde hava dolu keseciklerde görülebilmektedir. Bu durumda nefes alma problemlerini ve sinüzit rahatsızlığını artırmaktadır. Bu problemler burun estetiği yapılırken aynı seansta düzeltilmelidir."
"EFOR KAPASİTESİ ARTAR, ASTIM VE BRONŞİT RİSKİ AZALIR"
Ameliyat sonrası, uykuların düzene girdiğini, horlama ve ağzı açık uyuma gibi problemlerin geçtiğini, sabahları dinlenmiş uyanıldığını, kalbin ve akciğerin daha rahat fonksiyon görmeye başladığını belirten Koç, "Efor kapasiteniz artar, daha geç yorulur ve efor gerektiren sporları güvenle yapabilirsiniz. Alerjiniz varsa sizi artık daha az rahatsız etmeye başlar, ileride astım bronşit gibi rahatsızlıklara yakalanma riskiniz azalır. Daha az sinüzit problemi yaşarsınız, gribal enfeksiyonları uzamadan atlatmaya başlarsınız. Bağışıklık sisteminiz daha rahat çalışır. Sonuç olarak bütün hücreleriniz daha iyi çalışarak daha sağlıklı bir hayat sürersiniz" diye konuştu.