Solunum yolları ve boğaz bölgesi başta olmak üzere vücudun savunma mekanizması olan öksürük, birçok nedene bağlı olarak gerçekleşiyor. Üst solunum yolu enfeksiyonlarına bağlı dokularda oluşan kızarıklık, ağrı ve tahrişin öksürük refleksini tetiklediği biliniyor. Yaşam kalitesini düşüren ve hangi nedene bağlı oluşursa oluşsun, öksürüğün kaynaklandığı hastalığın tespit edilerek tedavisinin planlanması büyük önem taşıyor.
Memorial Antalya Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları ve Baş ve Boyun Cerrahisi Bölümü’nden Prof. Dr. Mustafa Asım Şafak, öksürüğe yol açabilen nedenler ve tedaviler hakkında bilgi verdi.
Solunum yollarını örten mukozanın yabancı cisimle veya tahriş nedeniyle uyarılmasının, alerji veya enfeksiyona bağlı iltihaplanmalar, yapısal bozukluklar veya tümörler mukus üretiminde ve yoğunluğunda artışa neden olabileceğini belirten Şafak, bu ve benzeri nedenlerle oluşan solunum yollu hastalıkların sonucunda öksürük şikayetleri meydana geldiğini kaydetti.
“Burundaki kemik eğriliği öksürüğe neden olabilir”
Burundaki kemik eğriliğinin öksürüğe neden olabildiğini ifade eden Şafak, “Burundaki her türlü kemik eğriliği gibi yapısal bozukluklar, enfeksiyonlar veya alerji nedeniyle oluşan burun eti büyümeleri, çocuklarda sık görülen geniz etinin büyümesi gibi durumlar belli başlı burun tıkanıklığı nedenleridir. Burun tıkanıklığına ikincil olarak veya diğer nedenlerle sinüzit oluşması kötü kokulu, sarı-yeşil renkli mukus üretimini artırır ve öksürüğe yol açar” dedi.
Beslenmeye dikkat
Beslenme alışkanlıklarının öksürüğe yol açtığını dile getiren Şafak şöyle konuştu:
“Sigara içilmesi, acılı beslenme, soğuk ve asitli içecekler tüketilmesi, yüksek sesle veya uzun süreli konuşma, tozlu, dumanlı ya da soğuk ortamlarda bulunulması önemli farenjit etkenleridir. Bazı durumlarda alerjik nedenler veya mide asidinin boğaza kaçması gibi durumlar da mukozanın iltihaplanmasına neden olur. Bakteriler ve virüsler nedeniyle oluşan enfeksiyonlara bağlı bademcik iltihapları, farenjit veya larenjit iltihapları, boğaz ağrısı, yutma güçlüğü, ateş ve ses kısıklığı gibi şikayetler ile birlikte öksürük meydana gelir.”
Öksürükle birlikte diğer şikayetlere değinen Şafak, ateş, boğaz ağrısı, ağızda acı bir tat hissetme, yutma güçlüğü, ses kısıklığı, boğazda takılma hissi, burun tıkanıklığı, geniz akıntısı, balgam çıkarma, hırıltılı solunum, nefes darlığı veya kan tükürme gibi şikayetlerinin de görülebildiğini söyledi.
Öksürüğün süresinin, balgamlı veya kuru olması, yatma pozisyonundan sonra tetiklenmesinin, beslenme ile ilişkisi ve çıkan öksürük sesinin önemli olduğunu belirten Şafak, “Öksürüğün özellikleri ve eşlik eden diğer şikayetler hastalığın neden kaynaklandığını ortaya koyar. Öksürük şikayeti önemsenmeli, zaman geçirmeden kulak burun boğaz ve göğüs hastalıkları uzmanına başvurulmalıdır” ifadelerini kullandı.
Günde ortalama 2.5, 3 litre oda ısısında su tüketilmesi gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Şafak şu önerilerde bulundu:
“Günde ortalama 2-3 fincan bitki çayını, aralıklarla ve çok sıcak olmayacak şekilde için. Soğuktan korunmaya özen gösterin. Burundan nefes almaya özen gösterin. Hastalık dönemlerinde aşırı efor gerektiren işlerden kaçının, mümkün olduğunca istirahat edin. Mevsiminde taze sebze ve meyve tüketin. Sigara vb. tütün ürünleri kullanmayın. Asitli ve soğuk içecekler içmeyin ve alkol almamaya özen gösterin. Her türlü tozlu ve kirli ortamdan uzak durun. Halsiz veya yorgun düşmemek için uyku süresine dikkat edin.”