Türkiye’nin üç büyük, dört büyüklerinden birisi olan Beşiktaş’ın halini yazmak, hafta sonu stresini atmak için çok iyi bir neden.
Ligler başladığında Trabzonspor faciasıyla başlayan Beşiktaş’taki kötü gidişat, Trabzonlu Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Cebi, Trabzonlu Teknik direktör Şenol Güneş’in gitmesiyle bitmedi daha da kötü hale doğru gitti.
Beşiktaş’a ömrünü veren Rıza Çalımbay’ın can simidi gibi Beşiktaş’ın bu zor günlerinde takımın başına geçmesiyle de kötü gidiş bitmedi. Daha da kötü hale doğru gitti.
Kongre sürecinden yeni başkan Hasan Arat’la güçlenerek çıkacak ümidi Beşiktaş’ta kötü gidişi bitirmedi, daha da kötü hale doğru gitti.
Futbol dâhileri olduğunu iddia eden ve Beşiktaş yönetimine girdikten sonra Beşiktaş’ta futbolun başına gelen Samet Aybaba ve Feyyaz Uçar’la da Beşiktaş’taki kötü gidiş bitmedi, daha da kötü hale doğru gitti.
Rıza Çalımbay’ın görevine son verirken arkasından laf üreten Aybaba ve Uçar’ın, Beşiktaş’ta futbol oynayabilmek dışında futbolda hiçbir başarıları yokken, futbolun dâhileri olduklarını iddia etmeleri Beşiktaş’taki kötü gidişi durdurmaya yetmedi, daha da kötü hale gitti.
Birisi teknik direktörlük dahi yapamamış, yorumculukta kalmış, diğeri teknik direktörlüğün sıradanlığını yaşamış, yorumculuk dahi yapamamış iki futbol dâhisi Beşiktaş’ı getirdiği nokta daha da kötü hallere neden oluyor ve olacak gibi de.
İki futbol dâhisinin icadı olan, 69 yaşında, Avrupa’da kendisine kulüp bulamayan bir hocanın varlığı Beşiktaş’a ne kazandırabilir ki, derken kazandıramayacağı da ortaya çıktı.
Durun tahmin edeyim, şimdi Beşiktaş’ın yönetiminde yer alan ve futbolun dâhisi olduğunu söyleyen iki kafadar, ara transfer döneminde takıma, 69 yaşında olmasa da, bir iki takviye yaparak takımı güçlendirmeye çalışacaklar.
Takım yine 3,4 yemeye devam ederse ilk işleri 69 yaşındaki hocayı göndermek olacaktır.
Takım yine, 3,4 yemeye devam ederse ilk işleri takımdan birilerini kadro dışı bırakmak olacaktır.
Futbol dâhileri ya, asla kendilerini suçlu olarak görmeyeceklerdir.
Futbol dâhileri ya, asla kendilerini küçük görmeyeceklerdir.
Futbol dâhileri ya, asla Beşiktaşlı olmanın ne demek olduğunu bilemeyeceklerdir.
Beşiktaş’ı olmayan dâhilikleriyle daha da kötü hale getirecekler.
Taraftar isimlerin duyduklarında ağır laflar edene kadar da orada kalacaklardır.
Büyük lokma ye!
Büyük Beşiktaş demeyi biliyorum deme!