Bugünlerde malum İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı üzerine bir toto oyunu almış başını gidiyor.
Herkes bildiklerini, duyduklarını, kendi öngörüleri ile harmanlayıp isimler ortaya atıyor.
Lakin bazı isimleri duyunca vatandaşta 'şaka mı' tepkisi oluşuyor.
Bu son senaryolardan biri Bergama Belediye Başkanı Mehmet Gönenç üzerine...
Gerçekten birileri buna inanıyor da mı yazıyor veya yazılması için ortamlarda konuşuyor yoksa 'ölümü gösterip sıtmaya razı etme' operasyonu mu yürüyor.
Her şeyden önce İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı 4 milyon İzmirli'yi doğrudan ilgilendiren çok önemli bir makamdır.
Elbette her belediye başkanı bu makama layıktır. Her belediye başkanı Cumhurbaşkanlığına kadar bu devletin her kademesinde görev yapmaya layıktır. Buna kimsenin asla itirazı olamaz.
Ancak İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı sadece idare edilmesi gereken, durağan, statik bir görev değildir.
Ciddi bir iştir, büyük sorumlulukları vardır, daha önceki kariyerinde kanıtlanmış bir performans gerektirir. İyi bir dünya vizyonu olmadan yapılamaz. Ama bunlar da yetmez, liderlik gerektirir, hızlı ve etkili kararlar almayı, büyük risklere girmeyi, aynı anda çok yönlü düşünmeyi vs vs vs...
Yani İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığına bir ismi aday gösterdiğinizde halka sunacağınız CV'sinin herhalde 100 sayfayı falan geçmesi lazım.
'İzmir'de kimi koysak seçilir' hesabına girmeyin.
O İzmirli biziz... Sen, ben, bizin hayatımız, çocuklarımızın geleceği...
Bir tık ödesini de söyliyeyim, İzmir sadece İzmirli'yi de ilgilendiren bir yer değil, İzmir bütün Türkiye'yi ilgilendirir...
İzmir, Türkiye için önemli bir sembol kenttir, ülkenin vitrinidir.
İzmir'in bu yönünü anlatmaya öyle köşe yazıları falan yetmez, İzmir'i anlatacağım iddiasında da değilim.
Ama İzmir sadece İzmir değil...
Peki İzmir'i kim yönetmeli?
"Bizim partiden olsun da gerisi fark etmez" mi?
Eder, fark eder... hem de çok fark eder.
İzmir'i gerçekten yeri geldiğinde, Türkiye'yi yönetecek kabiliyetlere sahip bir isim yönetmeli... İnanın abartmıyorum...
Belki Bergama Belediye Başkanı Mehmet Gönenç ismi üzerinden yazıyorum ama kastım onun şahsı değil, bu makamı gönlünde tutan tüm başkanlara ve aday adaylarına söylüyorum.
Hani 'kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla' misalinden...
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğu, staj yeri değil.
Deneme yanılma yoluyla yönetilemez.
İşbaşı eğitim programı falan da değil.
Bugün Başkan Gönenç'in tarihi ve kültürel mirası ile Efes'in potansiyelini dahi gölgede bırakacak bir kente ne yapabildiğini ne hizmet sunduğunu, Selçuk'un yüzde kaçı kadar turist çektiğini, Bergamalı'ya ne kadar hizmet veya katma değer üretebildiğini bence hep birlikte sorgulayalım.
Kusura bakmayın ama Bergama sadece tarım yaparak, kendi kabuğunda yaşayarak, bu potansiyelin hakkını vermiş olamaz.
Bergamalı'nın parası ile düzenlediği tiyatro festivalini halka yine ücretli seyrettiren, bunu eleştirdiğinizde de "Sanat değerlidir, vatandaş parasını ödemeli ki değerini bilsin, ücretsiz tiyatro seyretmek isteyen, bunu ücretsiz yapan ilçelere gitsin" diyebilen,
'başkan en yakın ilçe Bergama'ya kaç kilometre, vatandaş nasıl gitsin, diye sorduğunuzda da "Ama X marketten alışveriş yapmak için gidiyorlar" diyebilen bir vizyondan söz ediyoruz.
Kusura bakmayın, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğu bir kez staj yapmak için kullanıldı, İzmirlinin çok değerli yılları çalındı. Aziz Başkan 3 dönemdir bu makamda oturuyor bana çok kızabilirsiniz ama ilk dönemi stajla geçti.
Parti içi çekişmeleri, müdahaleleri, işgüzar bürokratların ayak oyunlarını bertaraf etmekle geçti. Aziz Başkan, hizmet üretti mi peki?
Evet üretti, üstelik de büyük bir cesaret göstererek yerin üzerine, yani vitrine değil, yerin altına, İzmir'in gelecek 25-30 yılına hizmet etti. Ama potansiyelin tamamını kullandı mı bence orada da yavaş ve eksik kaldı.
Ama yerin üstünde, vitrinde, ulaşım düzenlemelerinde, yollarda, parklarda, vatandaşın günlük hayatını ilgilendiren, ama çok ilgilendiren konularda, İzmirliyi çok mutlu etti diyemem.
Şunu da kabul edelim, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı bir ekiple yürüyebilen bir iştir. Başarısı da başarsızlığı da bir kişiye yüklenemez.
Aziz Başkanın en büyük şansızlığı, bence çok becerikli bürokratlarla çalışamadı. İsmi bende saklı kalsın ama bir kaç bürokratı dışında Aziz Bey hep kendi ekibinden kalesine gol yedi.
Yazının özeti;
Açıkça ifade ediyorum; hiç bir parti ayrımı gözetmiyorum, x partisi veya x partisi daha iyidir demiyorum.
Sadece şunu diyorum, İzmir'i yönetecek kabiliyette, bugüne kadar yaptığı kariyerle, iş ve uğraşı hayatındaki başarıları ile kendini kanıtlamış, dünya vizyonu ile değil sadece İzmir'i, Türkiye'yi dahi daha ileriye taşıyacak, başkan aday ve aday adaylarına ihtiyacımız var.
Her partinin adayı başım gözüm üstüne ama lütfen liyakat...