2012 yılında Alman sinirbilimci Manfred Spitzer bilişsel yeteneklerin bozulmasına neden olan dijital teknolojinin aşırı kullanımını tanımlamak için ‘Dijital Demans’ terimini türetti.
Nöroloji Uzmanı Uzm. Dr. Celal Şalçini, “Dijital demans, bu yüzyılın görmezden gelinen bir salgınıdır ve bu da gelecek nesillerimizi etkilemektedir.” dedi.
Hepimizin, temel günlük görevleri bile tamamlayamayacak kadar dikkatimizin dağıldığı dijital bunama durumunda olduğuna dikkat çeken Şalçini, dijital demansın belirtilerini de sosyal izolasyon, hareket eksikliği, öfke, kısa süreli hafıza kaybı ve gelişimsel gecikmeler olarak sıralıyor.
Nöroloji Uzmanı Uzm. Dr. Celal Şalçini, günümüz pandemisi olarak nitelendirdiği ‘Dijital Demans’ hakkında bilgi verdi.
İNSANLAR ZİHİNSEL AKTİVİTELERİ MAKİNELERİN YAPMASINA İZİN VERİYOR
‘Dijital demans’ın 2012 yılında Alman sinirbilimci Manfred Spitzer tarafından bilişsel yeteneklerin bozulmasına neden olan dijital teknolojinin aşırı kullanımını tanımlamak için türettiği bir terim olduğunu belirterek sözlerine başlayan Nöroloji Uzmanı Uzm. Dr. Celal Şalçini, dijital demansın bireylerin elektronik cihazlarda aşırı miktarda zaman geçirdiklerinde geliştiğini söyledi.
Spitzer'e göre insanların teknolojik cihazlar sayesinde, telefon numaraları, şifreler ve diğer bilgileri cihazlara depolayarak zihinsel aktivitelerini makinelerin yapmasına izin verdiklerini kaydeden Şalçini, “Bunun sonucunda gençler ve özellikle ergenlerin bilişsel yeteneklerinde bir düşüş görülmektedir. Dijital çağda büyüyen çocukların bilişsel sorunlar ve dikkat sorunları geliştirdiğini, ayrıca hafıza, organizasyon, muhakeme, problem çözme ve yüz yüze sosyal iletişimde sorunlar yaşadıklarını gösteriyor.” açıklamasında bulundu.
Özellikle COVID-19 salgınının bizi eve hapsederek teknolojiye yönelik bağımızın artmasına neden olduğunu vurgulayan Şalçini, “Değişen dünyada uzaktan eğitim ve online iş imkanları arttı. Ayrıca son zamanlarda yapay zekanın baş döndürücü hızla artması teknolojiye bağımlılığımızı artırmakta ve dijital demans salgınının etkilerini hızlandırmaktadır. Dijital demans, bu yüzyılın görmezden gelinen bir salgınıdır ve bu da gelecek nesillerimizi etkilemektedir” dedi.
HEPİMİZ DİJİTAL BUNAMA DURUMUNDAYIZ
“Bugün hepimiz, temel günlük görevleri bile tamamlayamayacak kadar dikkatimizin dağıldığı dijital bunama durumundayız” ifadelerini kullanan Şalçini, “Başta Alzheimer hastalığı olmak üzere bunama yelpazesindeki hastalıklar yaşla birlikte artarken, dijital demans gelişen beyinleri olan çocukları bile etkileyebiliyor. Elektronik cihazların genç yaşta aşırı kullanımı, doktorlar ve psikologlar için artan bir endişe kaynağıdır. Sosyal izolasyon, hareket eksikliği, öfke, kısa süreli hafıza kaybı, gelişimsel gecikmeler dijital demansın belirtilerinden bazılarıdır” diyerek dijital demansın etkilerine dikkat çekti.
OKUMAK İÇİN BASILI MEDYAYA TEŞVİK EDİLMELİ
Günümüzde okullarda bile kaçınılmaz olarak teknoloji kullanımının giderek arttığını kaydeden Şalçini, “Gelecek nesillere teknolojiyi akıllıca kullanmayı öğretmek gerekiyor. Çalışmalar basılı materyalleri okumanın, okuduğunu anlamayı artırdığını gösteriyor. Bu sebeple okumak için tablet ve akıllı telefon yerine dergi, çizgi roman, gazete gibi basılı medyanın daha fazla kullanılması teşvik edilmeli” önerisinde bulundu.
DEĞİŞİM BİZİMLE BAŞLAR
Beyni aktif ve sağlıklı tutmak için oyun oynama ve egzersiz yapmanın son derece önemli olduğunun bilindiğine dikkat çeken Şalçini sözlerini şöyle tamamladı:
“Açık hava sporları oynamak gerçek zamanlı problem çözmeyi teşvik eder. Çocukların teknolojik cihazlarda sadece dikkat artırıcı ve reaksiyon zamanı temelli oyunlar yerine en azından düşünmeye ve problem çözmeye izin veren satranç, scrabble, yapboz gibi oyunları oynamaları teşvik edilmeli. Ayrıca çocuklar ebeveynlerinin aynasıdır, gördüğünü uygular, duyduğunu değil. Değişim bizimle başlar.”