Tüketici Dernekleri Federasyonu (TÜDEF) Gıda ve Sağlık Komisyonu Başkanı Sinan Vargı, pekmez, çay ve salepte yapılan sahtekarlıklar konusunda şu uyarıları yaptı;
''Piyasada hazır salep ve soğuk çay adı altında satılan ürünler hakkında tüketicilerden yoğun şikayetler almaya başladık. Tüketiciler ürünün kalitesinden değil de içeriğinde yer alan salep veya çay gibi ana maddelerin azlığından yakınarak aldatıldıklarını öne sürüyorlar.''
SALEPLERİN İÇİNDE SALEP YOK
Piyasada sıvı salep veya paketlenmiş kuru salep adı altında satılan ürünlerin içlerinde binde bir veya binde iki oranında gerçek salep olduğunu belirten Vargı ''Sıcak suya karıştırılan toz ürünlerde ise gerçek salep oranı binde üç'' dedi.
Vargı, gerçek salebin fiyatının çok yüksek olması öne sürülerek paketlenmiş ürüne konan salep miktarının binde iki veya binde üç civarında olduğunu belirterek ‘salep’ adı altında bu ürünlerin satılmasına imkan verilmemesi gerektiğini vurguladı.
Salep ürünlerinin binde 998’inin kıvam arttırıcı, süt tozu, nişasta ve şekerden oluştuğuna dikkat çeken Vargı, ''Tüketici gerçekten salep içtiğini sanıyor. Türk Gıda Kodeksi Salep Tebliğinin bir an önce hazırlanması için Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na başvurduk'' dedi.
TÜKETİCİ ‘SOĞUK ÇAY’ İÇTİĞİNİ SANIYOR
Piyasada genellikle ice tea, soğuk çay veya yeşil çay adı altında satılan ürünlerin içeriğinde bulunan çay miktarı binde bir oranında olduğunu aktaran Vargı, ''Tüketici ‘soğuk çay’ içtiğini sanıyor'' diyerek şunları söyledi;
''Bitkisel aromalar eklenerek ve bir litre ürüne yaklaşık 82 gram şeker-fruktoz-glikoz şurubu ilavesi ile (yaklaşık 42 adet kesme şeker) hazırlanan içeceğin çay adı altında satılmasının tüketicinin bilgi noksanlığını istismar ettiği kanısındayız. Bu nedenle bu ürünün de ‘çay’ adı altında satılmasının önlenmesi için ilgili tebliğ ve yönetmeliklerde değişiklik yapılması amacıyla da bakanlığa başvurduk.''
ÜZÜM GÖRMEMİŞ PEKMEZ SATILIYOR
''Piyasada yüksek fruktozlu mısır şurubu katılarak yapılan, beyaz plastik bidonlarda etiketsiz olarak satılan pekmezlerle yine yarım litrelik etiketsiz pet şişelerde satılan nar ekşisi benzeri ürünler konusunda tüketiciyi uyarıyoruz'' diyen Vargı, gıda sahtekârlarının balda olduğu gibi pekmez ve nar ekşisi sektörüne de el attığının altını çizdi.
Kış aylarının gelmesi ile büyük kentlerde glikoz şurubundan yapılmış pekmezler konusunda tüketiciden yoğun şikâyetler almaya başladıklarını aktaran Vargı, ''Üreticiden aldıkları dökme pekmezi, glikoz şurubu ve boya ile çoğaltan gıda sahtekarları tüketiciyi aldatmaya devam ediyor. Bazen de üzerine sahte bir etiket yapıştırıp, yüzde yüz doğal, organik gibi ibarelerle pazarlıyorlar. Tüketiciye uyarımız, bu tür üreticisi belli olmayan kaynağını iyi bilmedikleri pekmezleri satın almasınlar. İyi pekmez renginden ve kıvamından kendini belli eder. Kıvamı ne çok sulu ne de çok koyu olmalı. İkisinin ortası olmalıdır'' dedi.
NAR EKŞİSİNİN NARLA ALAKASI YOK
Nar ekşisi adı altında yarım litrelik pet şişelerde beş liraya satılan ürünlerin çoğunun nar ile bir alakasının olmadığını belirten Vargı, ''10 kilo nardan ancak bir kilo civarında nar ekşisi elde edilir. Narın fiyatı belli, bunun kaynatması emeği ayrı. Gerçek nar ekşisi piyasada 35-40 liraya satılırken, sahteleri 5-10 liraya yine nar ekşisi olarak satılıyor. Tüketicinin hangisinin gerçek hangisinin sahte olduğunu ayırması çok zor'' dedi.