Ne kadar da sevinmiştim ilk duyduğum zaman. Tüketici hakları diye bir kurumun varlığı beni sevindirmişti. Canı isteyen canının istediği gibi kazık atamayacak demiştim artık. Arkamızda kapı gibi tüketici hakları denilen kurum var demiştim.
Herkese söylüyordum. Hakkınızı arayın, kendinizi kazıklatmayın.
Bazıları uğraşamam diyordu. Zor geliyor tabii dilekçe yazmak, yerinden kalkıp bir zahmet yürüyüp dilekçeyi teslim etmek.
Ama hizmet ayağımıza da geldi. İnternet üzerinden de şikayet yapabilelim diye uygulama yaratıldı.
Yıllar içerisinde çok kullandım. Sebeplerini hatırlamıyorum ancak kazıklandığımı anladığım her durumu rapor ettim.
Son olarak satın aldığım telefon için kullanmıştım.
Okuyanlar hatırlar.
Vodafone mağazasından peşin ödeme yaparak telefon satın aldım ve tam 4 saat sonra iade etmek istedim.
Sebebi de aldığım telefonda Google olmaması gibi "küçük" bir detaydı. Bu bilgiyi eve gelip telefonu açtığımda öğrenip tabii ki gerisin geri telefonu götürdüm.
Burada neye güvendim peki? Kapı gibi kanuna güvendim. Ne diyor orada?
"Tüketicinin sözleşmenin kurulduğu tarihten itibaren 14 gün içinde herhangi bir gerekçe göstermek sizin ve cezai ŞART ödemeksizin sözleşmeden cayma hakkına sahiptir"
Bu ne demek sizce? Yani ben herhangi bir gerekçe göstermek zorunda değilim canım istemeyebilir vazgeçmiş olabilirim, spor olsun diye almış olabilirim, her şey olabilir.
Ancak neyse ki benim bir sebebim vardı hem de gayet geçerli bir sebep. Satışı yapan şahsiyetin bana bir önceki telefonumla bütün özellikleri her şeyi aynı olduğunu söyleyerek satmış olmasıydı.
Mağaza ısrarla kabul etmeyip tüketiciye başvurmamı söyleyince ben de tabii ki yapmam gerekeni yaptım.
Dilekçemi yazıp başvurumu gönderdim. Telefonu da kutusuyla torbasıyla birlikte paketleyip dolaba kaldırdım. Tam sekiz ay geçti sonunda sonuç açıklandı.
İnternet portalında reklamlarda gösterilen ürünün aynısıymış ürün. Yani ben tüketici olarak reklamları izlemek zorundayım interneti araştırmak zorundayım. Eğer reklamları izlemediysem ve internette bu ürünü yeteri kadar incelemediysem bu benim suçum.
Karar bu şekilde verilmiş. Satıcı açıklamasını böyle yapmış, tüketici hakem heyeti de tamam demiş kararı vermiş.
Hani ne oldu benim cayma hakkıma?
Hani sebep göstermem gerekmiyordu? Hani istersem cayabiliyordum? 14 gün hakkıma ne oldu?
Karar bu olduğuna göre öyle bir kanun yok demek ki. Veya öyle bir kanun var ama geçerliliği yok. Hangisi?
Çünkü eğer bu geçerli bir madde olsaydı ben şu anda bunları yazıyor olmazdım.
Sonuna da madde eklemişler, itiraz edebilirmişim. Yani niye zahmet edeyim ki? Niye uğraşayım? Bu kadar basit bir işi bile çözemiyorsa heyet ben neden peşinde koşturayım?
İtiraz edeceğim, bir sekiz ay daha bekleyeceğim çözüm için.
Cayma bedeli var mı yok mu şimdi biri bize söyler mi?
Benzer şekilde başvuru yapıp aynı yanıtı alanlar varsa bana ulaşsın lütfen yazalım.
Çünkü şu anda elimdeki yazılı imzalı evrağın söylediğinden benim anladığım bu.
Cayma bedeli keyfidir. Kanun kural değildir.
Aksini iddia eden yetkili, bilgili varsa yorumlarını beklerim.