Gerek pamuk yetiştiriciliği gerekse tekstil üretiminde çevre dostu ve sürdürülebilirlik temelli çalışmalarıyla öne çıkan Türkiye’nin en büyük gömleklik lüks kumaş ihracatçılarından biri olan Söktaş Tekstil’in CEO’su Muzaffer Kayhan, Paris İklim Anlaşması’nın TBMM’de onaylanmasına ilişkin değerlendirmesinde sürdürülebilirlik konularında çalışma yürüten şirketlerin bu yasalara uyum sağlamasının daha kolay olacağını belirtti ve “Biz SÖKTAŞ olarak karbon ayak izimizi küçültmeye yönelik çalışmalara yıllar öncesinden başladık. 2022 başlarında kömür tüketimini bırakarak, doğal gaz ve çeşitli tarımsal üretimlerin yan ürünleri ile enerji sağlayacağız. Ayrıca elektrik tüketimimizin bir kısmını güneş enerjisi santrali (GES) ile kendimiz üreteceğiz.” ifadelerini kullandı.
Türkiye, iklim krizinin önüne geçmek için küresel ortalama yüzey sıcaklığındaki artışı 2 derece ile sınırlandırmayı, mümkünse 1,5 derecenin altında tutmayı amaçlayan Paris İklim
Anlaşması’nı onayladı. 191 ülkenin taraf olduğu Paris Anlaşması'nı TBMM Genel Kurulu'nda onaylamasının ardından, emisyon azaltılmasına yönelik yeni hedefler belirlenmesi ve eylem planlarının hazırlanması bekleniyor.
Aralarında Stella McCartney, Hugo Boss, Paul&Shark, Massimo Dutti, Gucci ve Max Mara’nın bulunduğu lüks moda markalarına kumaş tasarlayan ve üreten Söktaş Tekstil CEO’su Muzaffer Kayhan, anlaşmanın onaylanmasından memnuniyet duyduklarını söyledi. Tüm dünyada karbon emisyonlarını azaltmaya yönelik girişimlerde bulunulması gerektiğini dile getiren Kayhan, Türkiye için bu anlamda yeni bir dönemin başladığını ifade etti. Paris Anlaşması’nın iklim krizini önlemeye yönelik olarak çok önemli olduğunu belirten Muzaffer Kayhan, anlaşmanın onaylanmasının ilk etapta mali yük getireceğini belirterek, “Önümüzdeki dönemde, sınırda karbon vergileri devreye girecektir. Genel anlamda anlaşmaya taraf olmamızı çok olumlu karşılıyoruz. Alınacak önlemlerin küresel ısınmayı sadece bir nebze yavaşlatabileceğini düşünüyorum.
Asıl önemli konu, eğitim. Şirketlere ve halka, çevre koruyucu önlemleri dikte ederek cezalandırmak yerine, geniş kitlelere konunun önemi anlatılmalı, herkesin sahiplenmesi gereken bir süreç olduğu öğretilmeli.” dedi. Türkiye’de yakın ve orta vadede tedarik zincirinde kömür kullanımının giderek azalacağını da belirten Kayhan, “Daha çok çevre dostu yakıt kullanımının artacağını, elektrik üretiminde güneş ve rüzgar enerjisinin kullanılacağını düşünüyoruz. Bununla birlikte şirketlere karbon ayak izi ve su ayak izi ölçümleri konularında daha zorlayıcı yasal yükümlülükler geleceğini ön görüyoruz. AB ‘Yeşil Mutabakat’ ile birlikte gelecek olan sınırda karbon vergisi uygulamasının öncelikli sektörler için başlatılacak olması, bu çalışmaların tamamını hızlandıracaktır.” şeklinde konuştu.
Su ve enerji tasarrufu odaklı projelere imza atılıyor
Kuruluşundan bu yana çevreyi korumayı amaç edinen Söktaş Tekstil’in sürdürülebilirlik odaklı çalışmalarından da bahseden Muzaffer Kayhan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz SÖKTAŞ olarak çalışmalarımıza 1980 yılında arıtma tesisimizi kurarak başlatmıştık. Yıllar içerisinde farklı konular ilave ederek sürdürülebilirlik ile ilgili çalışmalarımızı daha ileri boyutlara taşıdık. Bu bağlamda, enerji ve su tüketimlerimizin azaltılması, karbon ayak izimizin azaltılması, Zararlı Kimyasalların Sıfır Deşarj’ı (ZDHC) konularında birçok marka tarafından denetlenmekte ve bu konulardaki performans göstergelerimizi tüm tekstil sektörünün takip ettiği ortak platformlarda paylaşmaktayız. 2022 başlarında kömür tüketimini bırakıyoruz, doğal gaz ve çeşitli tarımsal üretimlerin yan ürünleri ile enerji sağlayacağız. Ayrıca elektrik tüketimimizin bir kısmını güneş enerjisi santrali (GES) ile kendimiz üreteceğiz, geri kalanı da IREC sertifikası ile yenilenebilir kaynaklardan almaya devam edeceğiz” dedi.
Kurulduğumuz günden bu yana çevreyi korumaya, enerjiyi doğru kullanmaya ve sürdürülebilirliğe çok önem verdiklerinin altını çizen Kayhan, “2000 yılında ISO-14001 Çevre Yönetim Sistem Belgesi, 2015’te 50001 Enerji Yönetim Sistem Belgesi, 2020’de ise STeP by OEKO-TEX Sürdürülebilir Tekstil Üretim Sertifikası’nı edindik.
2020’de çevre yönetim sistem harcamamız 1 milyon 415 bin 20 TL tutarında oldu. Bu harcamaların yüzde 8’i atık su atık su arıtma tesisi işletimi ve atık su analizlerin kapsıyor. Aydın Söke'deki fabrika binalarımızın çatılarına 1.5 MW kurulu güce sahip GES kuruyoruz. 140 bin metrekare açık alana kurulu tekstil üretim kampüsündeki çatılara kurulacak GES ile elektrik giderlerinde yıllık yüzde 18 oranında tasarruf sağlanacak. - Bu yatırım ile yıllık 2 milyon 750 bin Kwh tasarruf sağlanması hedefliyoruz.
Ayrıca, 2021 yılını su yılı ilan ettik. Tüm proseslerimizde su tüketimini azaltmak adına iyileştirme çalışmaları yaptık. Soğutma işlemlerinin sürelerini kontrollü olarak azalttık. Tüm bu çalışmalar ile su tüketimini birim üretim başına tüm işletmelerde 2020 yılına oranla yüzde 17, daha önceki yıllara oranla ise yüzde 37 oranında azalttık. Hayata geçirdiğimiz ‘rejeneratif tarım’ projesiyle, pamuk üretiminde de su tüketimini önemli oranda azalttık, toprağın verimini artırdık.” açıklamalarında bulundu.
İklim krizinin önüne geçmek için küresel ortalama yüzey sıcaklığındaki artışı 2 derece ile sınırlandırmak, mümkünse 1,5 derecenin altında tutmayı amaçlayan Paris İklim Anlaşması şimdiye kadar 197 ülke tarafından imzalandı. Bu ülkelerin 191’i anlaşmayı onaylarken, onaylamayan altı ülke Eritre, Libya, Irak, İran, Yemen ve Türkiye’ydi. Küresel ortalama sıcaklık artışının 2 dereceyi geçmesi halinde insan hayatını doğrudan etkileyecek yıkıcı sonuçlar ortaya çıkacağı bildiriliyor.