Aslen İzmirliyim. Ege’ye olan iflah olmaz tutkum bu yüzden sanırım...
Rahmetli babamın sağlığından bu yana eski yoldan gidip gelmeyi göz ala ala,Çeşme’ de nefes almak bir aile geleneğiydi bizde...
Çocukluğumun denizinin rengini en sevdiğim,farklı yerde denize girmeyi reddettiğim Çeşme; Alaçatıyı tanımamla büyülü büyük bir aşka dönüştü yüreğimde...
Çeşme ;insanı rüyalardan rüyalara sürükleyen rüzgarı, çivit mavisi çatılarında konaklayan kırlangıçları ve tarihin en büyük tanığı muhteşem taş evleriyle, sörfüyle bir bütün oluşturan hayallerin yeridir.
Havası bir terapi misali insanı huzura sürükleyen bir iksir, denizi inci gibi parıltısı, başımızı döndüren eşiz lavanta kokuları her yıl yüzlerce turiste ev sahipliği yapar. .
Dönemin tarihçisi Heredot Alaçatı o zaman ki adıyla ionia (iyonya ) için “Bizim yeryüzünde bildiğimiz en yüksek gökyüzü altında ve en güzel iklimde kurulmuş yer…” demiştir. Tarihin ara sayfalarına büyük harflerle kazınmış olan Alaçatı medeniyetler değişsede her dönem insanlığın gözdesi olmuştur. Sanatçılara ilham kaynağı olan mavisiyle yeşiliyle cennetin bir parçasıdır Çeşme &Alaçatı.
Gezip görmekte yetmez çünkü yaşanacak yerdir Çeşme...
Bir zamanın agrilia’sı iyonia’sı...
İsimler değişse de insanı kendinden geçiren havası hep aynıdır.
Kimbilir,belki yine,yine bir sanat deryasının daha yolu düşer buralara ve buradan ilham almaya ...
Ben şahsen; kendi yüreğimdeki Çeşme&Alaçatı aşkı kara sevdaya dönüştükçe, tüm yakın çevreme söylemişimdir.
Çok yakında yaz kış burada yaşama dileğimi...
Benimle aynı tutkuda oğlumda Çeşme’ye aşık olunca, bu hayalim artık daha olası bir hal almış oldu.
Mehmet Coral’ın “Alaçatı Aşk” eserinde dediği gibi....
“Geçmişten bugüne çekirdek bütünlüğü içinde yine de Türkiye de en iyi korunan beldelerden biridir. Çeşme ; Bodrum gibi betonlaşmamasını ümit etmek istiyorum.
3000 yıldır bu eksen doğanın ve iklimin bahşettiği bütün güzelliklerle iç içe geçmiş. (Ildırı) Erythrai Akropolisi’ne tırmanıp çevrenizi 360 derecelik bir açıdan izlersiniz , Gerence rüzgârlarını teninizde hissederseniz,
binlerce sözcüğe sığdıramayacağım şeyleri anlarsınız.
Kırma taş döşeli daracık sokakların iki yanındaki evlerin cumbalı pencerelerinden bir sıcak davet alırsınız.
Pervazlarına dolanmış yaseminler gönlünüzün ilk köprüsünü kurar...
Taş duvarların arkasında kalan avluların içinde yükselen narların, incirlerin arasından sarkan hanımelleri, begonviller, el ele verip eğilirler...
Bu bir katıksız yaşama sevincidir...
Çeşme, doğanın insana sunduğu bir bayram yerine benzer.
İçine kapanmaya, elem duymaya hakkı olmayan bir sevinç ılıklığı gibi kuşatır insanı...
Geceleri kokularıyla insanın uykusuna girer ve düşlerine sızar... Hiç yalnızlık duyulmayan bir kucaklamada "Çeşme Aşkı" başkalaşıverir...”
Ben ve oğlum gibi aşkla bağlı olduğunuz zaman bir yere ;
yere bir çöp düşecek , suyu boşa gidecek ,o güzelim taşlı sokaklardan bir taş eksilecek diye korkar oluyor ve kıyamıyor insan...
İşte tam bu noktada
Bir araştırdım ki ne göreyim ;
Ne mutlu bizlere ki;
Biz İzmir’lilerdeki bu Çeşme aşkına yakışır bir başkanları varmış meğer.
Aynı bizler gibi aşıkmış Çeşme’ye.
Bunu iyice öğrenmem yazları Alaçatıda yaşamaya başlamamla oldu.
Çeşme; kekik kokulu rüzgârlarıyla, güneşin erittiği renklerde, Ege insanın sıcaklığıyla hep arka planda durduğu, hayattan büyük yanılsamaların sarmalında yaşanan, sonsuz bir aşkın öyküsüydü oysa.
Çeşme Belediye Başkanı; Ekrem Oranı tanıyordum elbette.
Sol görüşlü bir ailede büyümüş,sol görüşünü,başı ne kadar derde girerse girsin asla değiştirmeyi düşünmemiş adamın çırağıydım ben.
(Müjdat Gezen saygımla)
Ancak; yüreğimizde Ekrem Oran ile aynı aşkı taşıdığımızı bu kadar net öğrenmem zaman aldı.
Ekrem Başkan ;
21 Mayıs 1971’de doğdu.
Çeşmeye geldiğinde 10 günlüktü.
Muhtemelen Çeşme aşkı çocuk sayılabilecek yaşlarında vurdu gönlünü.
“Çeşmeye hizmet benim için ibadet” dediği gün,yaptığı ve ya yapmadığı hizmetlere daha ilgili olmaya başladım.
Derken bence dünyanın en güzel plajı olan ,
Ilıca plajının; Türkiye’nin en güzel plajı seçilmiş olmasının kendisinin başkanlığında olmasının bir tesadüf olmadığını biliyordum artık.
Beni bilen bilir ; o kadar severim ki Alaçatıyı&Çeşme’yi; “fahri Alaçatılı,Fidayda buranın yerlisi” gibi latifeler ederler dostlarım...
Bir Çeşmeli her şeyden önce uyanıktır!!!
Ve bir Çeşmeliye kendinizi gerçekten kabul ettirip sevdirmek kolay değildir.
Tüm bunları biliyorken,
Çeşmelilerin Eko başkanlarını neden sevdiklerini öğrenmek istedim ve sizler için araştırdım.
Çünkü o Çeşmede üstelik çok kısa bir zaman içersinde
“Bizim Eko” olmayı başardı.
Ve bundan da mutluluk duyduğunu ifade etti her fırsatta.
“Yalan söylemiyorsanız, maske takmıyorsanız korkacağınız bir şey yok. Ben siyasete ‘Eko’ olarak girdim ve anlımın akıyla ‘Eko’ olarak çıkacağım.
Kimseye hukukun dışında bir harekette bulunmayacağım.
Haksız bir kazanca izin vermeyeceğim.” ...
Gibi güzel açıklamaları var mesela bizim Eko’nun kalbimdeki samimiyetini arttıran.
“Çeşme Belediye Başkanlığı, benim bu hayatta yaşadığım en büyük onur ve gururdur" diyor her röportajında.
Günümüz siyasetçilerini düşünecek olursak,
Çeşme sevdalısı ve Çeşme belediye başkanı olmaktan gurur duyan koltuğun değil , Çeşmeye olan aşkının farkındalığında olan bir Başkan , Çeşme için kanımca gerçekten şanstır.
Makama gelir gelmez Ilıca plajını en azından henüz şimdilik Türkiye’de hakettiği yere oturtan başkanımız ,ikinci iş olarak herkesin farkında olduğu ani büyümeyle birlikte gelen Çeşmenin alt yapı sorununa el attı.
Gerekli planlamaları Büyükşehirle birlikte üstelenerek,baraj,kanalizasyon ,arıtma ve çevre koruması ile ilgili başarılı çalışmalarda bulundu.
“Çeşme’nin malının başka birisinin kullanmasına kesinlikle izin vermeyeceğim.
Çeşme’nin malını kimseye ‘ham’ yaptırmam. Ben Çeşme’nin haklarını koruyacağım. Bunun için bu koltuğu oturdum”
Diyerek, Çeşmelilerinin gönlünde taht kurdu.
Hayvanlara,engellilere ,çiftçiye, turizmciye kısaca Çeşmedeki her varlığa sahip çıktı.
Teşekkürler Eko Başkan , bizim Eko...
En kısa zamanda soru cevap şeklinde Başkanımızın hizmetleri hakkında birincil ağızdan siz okurlarımı bilgilendirmek,halkın başkanıyla tanışmak şerefine nail olmak dileğimle ....
Şimdilik Çeşmeden haberler bunlar.
Size tüm ünlüler Alaçatı’da iken magazin haberleri yapmak isterdim; ancak benim dünya görüşüm araştırmak bilgilenmek hep yeni bir şeyler öğrenmek üzerine.
Keyif alıp okuyorsanız ne mutlu benliğime...
Sevgiler
Fidayda Kılıçkıran
Alaçatı Temmuz 2020