Medya Ege Yayın Gurubu olarak defalarca yazdık, yazdık, yazdık…
Tanıdığımız bütün yöneticilerle konuştuk, konuştuk, konuştuk…
Fotoğraflar çektik, kare, kare, kare…
Çamura, balçığa, atık mezarına dönen tarlaları.
Sonuç, Tire,Turgutlu ve Foça'da çevre katliamı devam ediyor.
Yazmamıza rağmen, konuşmamıza rağmen, fotoğraflamamıza rağmen.
Hani elimizden gelse, hani görevimiz olsa, hani işimiz olsa, gidip çevre katliamına dur diyeceğiz ama gelin görün ki, gazeteci olarak kamuoyuna yazmaktan, konuşmaktan ve fotoğraflamaktan başka bir şeyde elimizden gelmiyor.
Herkes de seyrediyor…
Çevre nasıl katledilir görüyor. Ah, vah diyor ama izliyor.
Bu kadar zor mu çevreyi korumak?
Bu katliamı nasıl yapanlara, hesap sormak bu kadar zor mu?
Çevreden daha güçlü kim olabilir ki?
Çocuklarımızın geleceğinden daha önemli ne olabilir ki?
Gitmesek de, görmesek de, o Tire ,Turgutlu ve Foça bizim değil mi?
O Tire'de Turgutlu'da Foça'da katledilen çevre, bizim, şehrimizin, ülkemizin ve dünyamızın bir parçası değil mi?
Tire'de Bölgede görüştüğümüz çiftçiler "SÜTAŞ ne kadar hayırsever bir kurummuş her köylünün tarlasına gübre diye döküyor bunları. Gübre fiyatları belliyken SÜTAŞ, bu hizmeti çiftçiye ücretsiz mi sağlayacak yani?" diyerek firmaya göndermede bulundular.
Öte yandan Foça'da faaliyet gösteren Energrom Enerji A.Ş.’ye ait Biyogaz Tesisi Genel Müdürü Fatih Saltabaş, çıktığı özel televizyon kanallarında sıfır atıkla çalıştıklarını iddia etmişti. Oysa sıfır atıkla çalışan bir firma tarlalara bu sıvı maddeyi nasıl döker? Bunun açıklamasını istiyoruz.
Son bir sorum da ortaya karışık değil, oturduğu makamda üzerine alınmasını bilene gelsin.
Medya Ege Yayın Gurubu olarak, Dünyalı olarak, Türkiyeli, İzmirli olarak bu katliama duracak, gerçek veya tüzel kişilik var mı?
Varsa gelsin!
Elinden tutalım, arabamıza alalım, çevre katliamının yapıldığı yere götürelim.
Cesareti ve gücü yetiyorsa ‘Çevre Katliamına Dur’ diyelim.