İzmir Ödemiş’te komşusunun evinde cesedi bulunan Ceylin Atik’in (10) öldürülmesi ile ilgili açılan davada eşi Serkan Türkmen ile tutuklu bulunan sanık Şükriye Türkmen, "Ben alacağım cezayı hak ediyorum ama bu adama da ceza verilsin" dedi. Ceylin’in acılı babaannesi ise duruşma öncesi sinir krizi geçirdi.
İzmir’in Ödemiş ilçesinde, parka oynamaya gittikten sonra kaybolan ve üç gün sonra komşusunun evinde cansız bedeni bulunan 10 yaşındaki Ceylin Atik‘in öldürülmesi davasında tutuklu sanıklar Serkan Türkmen ve eşi Şükriye Türkmen’in, ‘çocuğa veya beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı, tasarlayarak, canavarca hisle veya eziyet çektirerek kasten öldürme’, Şükriye Türkmen‘i evlatlık alan halası tutuksuz sanık Raziye Ö.’nün (62) ise ‘suç delillerini yok etme’ suçlamasıyla yargılanmasına devam edildi. Ödemiş Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada Şakran Cezaevi’nde bulunan sanıklar Serkan Türkmen ve Şükriye Türkmen, Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlanırken, duruşmaya Ceylin’in babası Murat Atik, Ceylin’in ölmeden önce birlikte yaşadığı dedesi Mustafa Atik ve üvey babaannesi Rukiye Atik ile tarafların avukatları katıldı. Şükriye Türkmen’in evlatlık verildiği halası tutuksuz sanık Raziye Ö. duruşmaya gelmezken, duruşmada tanıklar dinlendi.
Babaanne sinir krizi geçirdi
Duruşma öncesi Ceylin’in üvey babaannesi olan ancak bebekliğinden bu yana Ceylin’e bakan babaanne Rukiye Atik, sinir krizi geçirirken, "Yavrumu öldürmelerinin sebebi para değil. Bu araştırılsın. Onları doğru dürüst tanımıyoruz ki bizden öc alsınlar. Para isteselerdi çocuğum için her şeyi verirdim. Benim çocuğuma nasıl kıydılar. Çocuğuma işkence yapmışlar. Ben çocuğumun karnesine bakamadım. Bunların asılması lazım" diyerek gözyaşı döktü. Acılı babaanneyi yakınları güçlükle sakinleştirdi. Rukiye Atik, duruşma sırasında da fenalaştı ve "Bunların neyini savunuyorlar. Bunların asılması lazım" diyerek duruşma salonundan dışarı çıktı.
"Telefon üç parça halinde, hat kaybolmuştu"
Şükriye Türkmen’in olaydan sonra dede Mustafa Atik’in telefonuna, "Polise haber vermeyin. Torununu öldürürüz" yazılı mesajı gönderdiği hattın sahibi, Şükriye Türkmen’in kardeşi olan C.G. ile hattı kullanan oğlu İ.G de tanık olarak dinlendi. Olaydan bir hafta önce ameliyatlı olduğu için ablası M.E.'de kaldığını, Şükriye Türkmen’in kendisini ziyarete geldiğini belirten C.G., Şükriye Türkmen’in ablasının oğlu R.E.'ye çarşıdan sipariş vermek için telefonunu kullandığını, bir süre sonra telefonunun ortalardan kaybolduğunu, telefonu en sonunda koltuğun altında bataryası çıkarılmış ve sim kartı kaybolmuş şekilde bulduklarını, sim kartı Türkmen’in küçük oğlu M.Y.'nin kaybetmiş olabileceğini düşündüklerini söyledi. C.G., Ceylin’in kaybolduğu gün Türkmen’in kendisini ve kızını yıkamak için yine yanına geldiğini ancak yıkayamadan eve polis geldiğini, hattı daha önce kullanan oğlu İ.G. ile konuştuklarını, daha sonra kendilerini karakola ifade vermeye çağırdıklarını söyledi. C.G., Şükriye Türkmen’in polisler geldikten sonra İ.G. ve ablasının oğlu R.E.’den kendisini eve bırakmalarını istediğini, R.E.’nin Türkmen’i önce beyaz araçla eşinin yanına, sonra da evinin yakınına bıraktığını belirtti.
O hatla tehdit mesajı atıldı
C.G.’nin ardından ifade veren oğlu İ.G. de, dede Mustafa Atik’e mesaj atılan hattı bir süre kullandığını, hattın olaydan bir hafta önce kaybolduğunu, hattı Türkmen’in oğlunun kaybettiğini düşündüklerini kaydetti. İ.G., tehdit mesajından haberdar olmadığını, kim tarafından gönderildiğini bilmediğini belirtti. İ.G., kuzeni R.E.’nin olay günü Türkmen’i önce eşinin yanına götürdüğünü, sonra evinin yakınına bıraktığını öğrendiğini ifade etti. Öte yandan dayısı E.S.’nin de olayın ardından İstanbul’dan İzmir’e geldiğini ancak ne amaçla geldiğini bilmediğini söyledi.
"Çocuğun sürekli kolu kırılıyor"
Duruşmada tanık olarak dinlenen Serkan Türkmen’in kardeşi G.Ö., Şükriye Türkmen’in oğlu M.Y.'yi sürekli kendisine bıraktığını, çocuğun 4-5 kez kolunun kırıldığını ve Ceylin olayından sonra kendisine "Annem beni dövüyor, karanlık odaya kapatıyor" dediğini söyledi. G.Ö., "Olay günü ağabeyim 14.30 sıralarında beni arayıp Şükriye pazara gideceği için çocuğa bakmamı söyledi. Akşam 21.00 gibi çocuğu almaya geldiler. Ağabeyim sakindi. Şükriye bir ara dayısı E.S. ile telefonla konuşmak için uzaklaştı. Geri döndüğünde ‘mahallede çocuk kaçırılmış, ablamın oğlunun üzerine gidiyorlar’ dedi. Oğlunun psikolojisi bozuk. Bir psikiyatr servisine görünmesi gerekiyor” diye konuştu. Şükriye Türkmen ise, çocuğunun kolunu bilerek kırmadığını, şu anda G.Ö. ile kalan oğlu M.Y.’nin çocuk esirgeme kurumuna verilmesini istedi.
“Çok üzülmüş gibi davranıyordu”
Duruşmada dinlenen tanıklar, Şükriye Türkmen’in sık sık 3,5 yaşındaki oğlu M.Y. için parka gittiğini ve sürekli çocuklarla vakit geçirdiğini belirtirken, bazı tanıklar Ceylin kaybolduktan sonra Şükriye Türkmen’in Mustafa Atik’in evine geldiğini, “Ceylin en son benim evime geldi, su içip gitti” dediğini, çok üzgün gibi davrandığını söyledi. Tanıklardan N.Ç., Şükriye Türkmen ile Ceylin kaybolmadan iki gün önce parkta karşılaştığını, kendisine kısa bir süre önce apartmanda hırsızlık olayı yaşandığı için apartmanlarında bulunan güvenlik kamerasının, kendi binalarını görüp görmediğini sorduğunu ifade etti.
“Serkan Türkmen üç kez eve gidip geldi”
Tanıklardan komşu A.B., Şükriye Türkmen karakola ifade vermeye giderken 3,5 yaşındaki oğlunu kendisine emanet ettiğini, karakola giderken oldukça telaşlı olduğunu söylerken, 3,5 yaşındaki oğlunun sık sık kolunun kırıldığını, en az 4-5 kez Şükriye Türkmen’in oğlu M.Y.’nin kolunu alçılı gördüğünü belirtti. Tanıklardan A.K. de, araç tamiri işi yapan Serkan Türkmen’e iki kez şirketi aracılığı ile araç tamiri yaptığını belirterek, “Öğlen 14.30 gibi Serkan’ı arayıp arabayı getireceğimi söyledim ama bana evde yemek yediğini bir süre sonra çıkacağını söyledi. 20 dakika sonra geldi, 18.00’de tamir etmiş olacağını söyledi. Saat 17.30 sıralarında tamirciye tekrar gittim ama araç yapılmamıştı. Sonra telefonu çaldı ve evin anahtarının kendisinde kaldığını, ailesi dışarıda kalmasın diye eve gitmek zorunda olduğunu söyledi. Eve gidip 20 dakika sonra geri geldi ama bu kez de dükkana bir beyaz bir araba geldi. İçinde 30’lu yaşlarında bir adam ve tam göremediğim bir kadın vardı. Serkan her ikisi ile konuştu ve arkalarından araca binerek gitti. 20 dakika sonra tekrar geldi ve mahallede bir çocuğun kaçırıldığını, buna üzüldüğünü söyledi. Üç kez eve gidip geldi. Üçüncü gelişinde arabanın tamirini henüz bitirmemiş olmasına rağmen iki kez elini yüzünü yıkadı. Sonra da arabamı tamir etti” dedi. Tanığın ifadesi sırasında Serkan Türkmen tanığın yalan söylediğini, eve bir kez gittiğini belirtti.
120 bin lira hırsızlık iddiasıyla dava
Tanıklar arasında Şükriye Türkmen’le bir süre ilişki yaşadığı iddia edilen İ.Y. de vardı. İ.Y., Türkmen ile Türkmen'in yaşlı bir hastaya baktığı apartmanda tanıştığını, bir süre telefonla ve yüz yüze görüştüklerini ancak cinsel ilişkiye girmediklerini belirtti. İ.Y., Türkmen’de sorunlu davranışlara denk gelmediğini ancak her ikisinin de evli olmasına rağmen kendisinden daha fazla beklentilerinin olması sebebiyle ilişkiyi sonlandırdığını ifade etti. Türkmen çiftinin komşuları K.Ç. ve S.Ç., evlerinden 120 bin liranın çalındığını ve şüphelendikleri Şükriye Türkmen’e konu ile ilgili dava açtıklarını, Ceylin’in öldürülme olayı ile ilgili de binadan gelen kötü kokuları fark ettiklerini belirtti.
Duruşma, tanık telefon kayıtlarının incelenmesine, Şükriye ve Serkan Türkmen’in oğulları M.Y. için uzman tarafından sosyal inceleme raporu çıkarılmasına, Şükriye Türkmen’in dayısı E.S.’nin ifadesinin dinlenmesine karar verilerek 13 Nisan tarihine ertelendi.