CHP İzmir İl Başkanı Alaattin Yüksel, görevinden istifa etmesiyle ilgili olarak bir açıklama yaptı. Açıklamasında, istifa kararının tamamen fikirsel ayrılıklarından kaynaklandığını, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kendisini istifa etmemesi için aradığını belirten Alaattin Yüksel, şunları ifade etti.
HENÜZ AÇIKLAMAYACAKTIM AMA..
Bazı Basın yayın organlarında CHP İzmir İl Başkanlığı görevimden istifa ettiğim ve bunun sebebinin de Sayın Genel Başkanımızla yaşadığım bir tartışma olduğu haberleri yansımıştır.
CHP İzmir İl Başkanlığı görevimden istifa etme kararı aldığım doğrudur. Ancak bunun sebebi Sayın Genel Başkanımızla yapılan bir tartışma değildir, böyle bir tartışma olmamıştır hayal ürünüdür. Türkiye böylesine olağanüstü bir dönemden geçerken, her dönemde olduğu gibi bu dönemde de parti içi tartışmalardan uzak durmaya özen göstermiş ve buna asla fırsat vermemişimdir.İstifa kararını kişisel olarak 9 Ağustos Pazartesi günü almama rağmen, CHP İzmir örgütlerimizin ilçe başkanları ile birlikte Çanakkale'de "Anafartalar Zaferi" törenlerinde olmaları sebebiyle, onlarla paylaşmadan açıklamamak için duyurmadım. Aynı zamanda Sayın Genel Başkanımızın İzmir'e gerçekleştireceği ziyaretinde gündemine uygun bir şekilde geçmesi, kamuoyunda yeni söylentilere mahal verilmemesi için, istifa kararımı açıklamadım. Kaldı ki, resmi olarak da istifa dilekçimi, örgütümle henüz istişarede bulunmadığım için genel merkezimize yollamamıştım.
PARTİME OLAN BAĞLILIĞIMDA HİÇ BİR DEĞİŞİKLİK YOKTUR
İstifa kararı almamın ardından, bu karardan bir şekilde haberi olan Sayın Genel Başkanımız beni arayarak bu kararımdan vazgeçirmeye çalışmıştır ve sadece bu sebeple aramızda bir telefon görüşmesi geçmiştir. Bu kararın sebebi, ne bir tartışma, ne de bir gerginliktir. Bu kararı tamamen yönetimsel düşünce farklılıkları, çalışma şekillerinin uyuşmaması ve bu ortamda partime daha fazla faydalı olamayacağımı düşünmemden dolayı vermiş bulunmaktayım. Bir kez daha ifade etmek isterim ki, neredeyse bir ömür boyudur hizmet ettiğim, önemli görevlerde bulunduğum partime olan bağlılığım, Türkiye'nin gelişmesi ve partimin yükselmesi için göstereceğim gayrette hiç bir değişiklik yoktur. Bu istifa belki de, daha genç ve idealist kadroların önünü açmak içinde bir başlangıç olacaktır.
Tüm açıklamalarım doğrultusunda, artık böylesine önemli kurumsal bir makamdansa, partimiz sade bir neferi olarak Cumhuriyet Halk Partisine ve ülkeme daha özgür ve faydalı hizmet edeceğime inanmaktayım. Aynı zamanda partimle olan bağımın asla kopmayacağını, ama gelinen noktada bu ayrılığın kaçınılmaz olduğunu tüm parti örgütümle ve kamuoyuyla paylaşırken, görev sürem boyunca bana hep destek olan, birlikte çalışmaktan onur duyduğum ve birlikte tarihi işlere imza attığımız başta yönetim kurulum olmak üzere, ilçe başkanlarım, belediye başkanlarım, PM ve YDK üyelerimiz, Milletvekillerimiz, Meclis Üyelerimiz ve tüm parti üyelerime çok teşekkür ederim. Elbette bu görev süresince partimize ve şahsıma desteklerini esirgemeyen tüm Demokratik kitle örgütlerine ve dernek başkanlarına, muhtarlarımıza ve en çokta İzmirli hemşerilerimize canı gönülden teşekkürü borç bilirim. Bundan sonra tam demokratik ve laik bir Türkiye için, cumhuriyet ve adalet için yapılacak tüm çalışmalarda partimle ve İzmir ile yürüyeceğimden kimsenin şüphesi olmasın.