CHP Konak İlçe Örgütü üyeleri, AK Parti Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu ve Anayasa Hukuk Profesörü Burhan Kuzu'nun sözlerine sert tepki gösterdi. İzmir'de ''Oğlan Bizim, Kız Bizim'' eylemi gerçekleştirdi. Eylemin ardından basın açıklaması yapan CHP Konak İlçe Başkanı Şakir Başak şu sözlere değindi:
Bugün itibariyle her ne kadar parlamenter sistem olarak anayasamızda sistem belliyse de işleyiş parlamenter sistem işleyişi mi, maalesef işleyişin böyle olmadığını söyleyebiliriz.
AKP Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu’nun “ Yasama Bizde Yargı Bizde Yürütme Bizde” her şey bizde sözlerini malumun ilanı olarak değerlendirebiliriz. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın baş danışmanlığını yapan ve Anayasa hukuk Profesörü Burhan Kuzu’nun “Oğlan Bizim Kız Bizim” AKP’yi niye denetleyelim sözleri ile olayın ne kadar da vahim olduğunu ve anayasayı tanımama, parlamenter sistemi yok sayma olarak anlayabiliriz.
Yasama işlemez halde, parlamenter demokrasinin temeli olan denetim yapılamıyor yani anayasa çalışmalarında yargının, egemenliği kullanan erk olmaktan çıkarmak istediklerini anlayabiliriz. Yani AKP’nin etkili kurullarında danışman ve milletvekili olan bu zatlar malumu ilan ediyorlar. Fiilen olan şeyi söylüyorlar Sayın Cumhurbaşkanı da anayasa gereği tarafsız olması gerekirken taraflı davranmaktadır. AKP gömleğini çıkaramamış olmasında dolayı yürütmenin iki tarafı da AKP’de.
Yasamaya gelince ağırlıklı olarak AKP Milletvekilleri var. Yasama organı iktidar milletvekilleri dışında muhalefet partililerin de birlikte oluşturdukları bir organ . fakat bizde yasama organı o denli vesayet altında tutuluyor ki yürütmeden bağımsız hareket etmeleri mümkün değil.
Mesela bir bakan hakkında hükümeti denetleme araçlarından biri olan gen soru veriliyor ancak yasama organında çoğunluk olan iktidar partisinin blok halinde oyları ile gen soru reddediliyor. Yani yürütme organı olan bakanlar için verilen 17- 25 Aralık yolsuzluk soruşturması ile ilgili gen soruyu ret ederek bakanları akladıkları gibi
Yani meclis bu vaziyette denetim görevini yapamıyor , Ensarioğlu’nun yasama bizde yürütme bizde yargı bizde sözünde demek istediği şudur;
Yasama yürütmenin vesayeti boyunduruğu altındadır. Kanun çıkacak , torba yasa çıkacak eller kaldırılıyor ve yasa çıkıyor. Bir muhalefet milletvekilinin verdiği bir kanun teklifinin yasama şansı hükümet istemezse mümkün değil, nitekim meclis araştırma komisyonlarının açılması istenmiyor. Mesela CHP’nin terör konusu ile ilgili araştırma ve komisyon kurulması önergesi reddediliyor hem yasama işlemez halde hem de parlamenter demokrasinin temeli olan denetim yapılamıyor, yani demek istedikleri şeyin anlamı şu;
Getirilmek istenen başkanlık sisteminde Hiçbir denetim olmayacak alabildiğine geniş yetkili bir devlet başkanı yargıya da tamamen hakim olacak, tek bir cümle söylemek gerekirse getirilmek istenen Türk tipi başkanlık sistemi denilen sistem tek adamlık yönetimidir.
Anayasa’nın ilgili maddesi yargı kararları yasama, yürütme ve yargı organlarını da bağlar. Yargı bağımsız ve tarafsızdır. Bunların ötesinde yargı kararlarının Cumhurbaşkanından sokaktaki vatandaşa kadar herkesi bağlayacağı emredilir. Yargı da bizim elimizde demesi aslında cumhuriyet savcılarını harekete geçirecek bir suç cümlesidir. O zaman sokaktaki vatandaşın hiçbir hukuk güvenliği yok. Hukukun üstünlüğü iktidarın üstünlüğü haline gelmiştir.
Yürütmenin yasama ve yargı üzerinde hegemonya kurulduğunun ilanıdır.
Hukuk devletinde , olmaması gereken temel bir kural ihlalidir.
Bu demokrasi değil otokrasidir.