MEDYA EGE - Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Lideri Özgür Özel, 31 Mart yerel seçimlerinin ardından ilk kez İzmir'de açıklamalarda bulundu.
İzmir'deki ilk halk buluşmasını Adnan Menderes Havalimanı'nda yapan Özel, konuşmasına CHP Kurultayı'nın ardından seçim otobüslerinin havalimanına sokulmadığını hatırlatarak başladı. İktidar partisinin adayı içinse kapıların sonuna kadar açıldığını belirten Özel, "Bu otobüsü buraya sokan şey otobüsün şoförü değildir. Otobüsü buraya sokan şey Özgür Özel'in genel başkanlığı ya da bir başkamızın burada koyduğu irade değildir. Bu otobüsü buraya sokan güç sizsiniz, CHP örgütüdür" dedi.
Türkiye'nin dört bir yanındaki konuşmalarında hep İzmir'e, İzmir'in adaylarına ve seçmenlerine seslendiğini söyleyen Özel, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:
"DEĞİŞİM İZMİR'DEN BAŞLAYACAK"
"Bir değişim başlayacaksa bunun İzmir'den başlaması gerektiğini ifade ettim. Cumhuriyet Halk Partisi'nin Genel Başkanlığına aday olduğum süreçte tüm Türkiye'de ve kurultayımızda şunu söylemiştim, 'Benim inandığım bir kural var. O da Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün partisi 2. parti olamaz.' Bugün Cumhuriyet Halk Partisi, 14 büyükşehir belediyesini kazanmıştır, 15. büyükşehir için büyük bir hukuk mücadelesi içindeyiz. 14 büyükşehirde kalsak dahi CHP'den sonra en çok büyükşehir kazanan partiden 4 il öndeyiz. Cumhuriyet Halk Partisi 35 il kazanmıştır. En yakın rakibinden 11 il ileridedir.
İZMİR SEÇMENLERİNE TEŞEKKÜR
3'ü büyükşehir belediye başkanı olmak üzere 35 kadın belediye başkanımız geçen dönem 11 olan sayıyı 35'e çıkarken bu konuda en önemli katkı İzmir'de gösterdiğimiz 9 kadın adaydan 8'ini seçen İzmir'in seçmenlerine aittir. Türkiye'de neredeyse tamamı gençlik örgütlerimizden gelen 58 genç belediye başkanımız vardır. Bu konuda da en büyük teşekkürü İzmir'de aday gösterdiğimiz 12 gencimizden 11'ini seçen İzmir seçmenlerine borçluyuz. Tam bu aşamada kazananlarla ilgili bir şey söylemeden önce iki tane kaybetmeyenden bahsetmek isterim. Aliağa'da yarışa başladığında yüzde 18 geride olan Türkiye'nin en canlı, en diri, en samimi kampanyalarından birini yapan; siyaseti bu seçim sonucuyla noktalamayan aksine bir sonraki seçimin ilk günlerini yaşayan ve Aliağa adayımız Çağatay Güç'e yürekten teşekkür ediyorum. İzmir Menemen'de kendi hatalarımızla ve İzmir'de AK Parti'nin kumpasıyla elimizden alınan belediyede, belediye imkanlarının hiçbirimizin el sürmediği köy, beldelerden devralınan arazilerin satışını bir siyasi rant yöntemine çeviren devletin gücüne karşı bir kadın adayımız, mücadeleyi bu seçim için kazanamadı görünüyor. Ancak o kaybın tüm sorumluluğu Cumhuriyet Halk Partililer olarak hep birlikte üstleniyoruz. Menemen adayımız Deniz Karakurt'a yürekten teşekkür ediyor ve Kubilay'ın kenti Menemen'e ant içiyoruz ki gelecek seçimleri, rekor oyla Cumhuriyet Halk Partisi kazanacak.
"DOKTOR CEMİL TUGAY KAPTANLIĞINDA YÜRÜYORUZ"
Aday belirleme sürecinde İzmir partimizin sancak gemisi demiştim ve bugün sancağı yere düşürmeyen Cumhuriyet Halk Partisi sancağını onurla gururla taşıyan bir takım kötü niyetlilerin beklentilerinin aksine 30 belediyeden 28'ini bize armağan eden İzmirlilere yürekten teşekkür ediyorum. Aday belirleme süreçlerinin sonunda 'Değişim nerde?' diye soranlar İzmir'e baksın demiştim. 12'si genç 9'u kadın adaylarımızdan 11'i ve 8'i seçildi. Sakin bir güç, kararlı bir duruş, doğru siyasi okuyuş ve İzmir'in isteklerine en doğru reçeteyi yazacak olan Doktor Cemil Tugay kaptanlığında yürüyoruz.
"İZMİR'İN BEKLENTİLERİNİ GÖRDÜK SESİNİ DUYDUK"
Aday belirleme süreçlerinde kimsenin hakkını yemedik. Eğer kusurumuz, hatamız varsa kastımız yoktur. İzmir'in memnuniyet anketlerinde en üst düzeyde yer alan 3 arkadaşımızla devam ettik. Biz İzmir'in beklentilerini gördük, sesini duyduk. O sese kulak veren bir listeyle İzmir'in karşısına çıktık ve İzmir, değişime, dönüşüme, gençleşmeye, kadınların siyasette eşit temsili noktasındaki büyük adıma ve bundan sonraki gelecek günlere oy verdi, onay verdi.
"İZMİR HAK ETTİĞİNİ ALACAK"
Bundan sonra İzmir hak ettiğini alacak. Yapılanların üstüne koyacak ama o büyük beklentiye de cevap verecek. Ben bu genç, iyi eğitimli, çağdaş, birbirini düşman görmeyen, bu örgütü dizayn etmeye değil İzmir'i dünya kenti yapmaya gelen bu arkadaşlarıma yürekten inanıyorum.
"İLÇE BAŞKANLARIMIZ ATATÜRK'ÜN KOLTUĞUNUN İLÇELERİNDEKİ BEKÇİLERİDİR"
Bundan sonra ilçe başkanlarımız Atatürk'ün koltuğunun ilçelerindeki bekçileridir. Siyaseti onlar yapacak, örgüt-belediye ilişkilerinin sağlıklı yürütülmesine katkı sağlayacak, belediye başkanlarımızda kamu görevlerini yaparak önce örgütümüzün sonrada hepimizin göğsünü kabartacak yüzünü güldürecek.
ÖRGÜTE ÇAĞRI
Buradan bütün örgütümüze çağrım şudur: Elbette örgüt-belediye ilişkisi önemlidir. Fakat ne belediyeler örgütün yöneteceği kurumlardır ne de belediye başkanları örgütümüzün amiridir. Herkes kendi görevini iyi yapınca bir başka göreve talip olursa hakkının yenmeyeceğini görmüştür. Bugün tarihimizde ilk kez memleketim Manisa'da ve Denizli'de geçmiş dönemin 2 başarılı il başkanı büyükşehir belediye başkanımız olmuştur. Örgüt-belediye dengesini doğru kuran, birbirine destek olan, yapılan iyi icraatları doğru anlatan, örgütüne hakkıyla sahip çıkan belediye başkanına sonuna kadar bende sahip çıkacağım.
"BU YOLDA ENGEL TANIMAYACAĞIZ"
Eski hastalıklarla bir ilçe seçimini almak üzerinden yapılabilecek her türlü müdahalede belediye başkanının kamu hizmetini sunumunda olmadık taleplerle yıpratmaya girişen ilçe başkanının da karşısında olacağımdan kimsenin şüphesi olmasın. Çünkü herhangi bir 5 yıla talip değiliz. İktidarda bir başka sosyal demokrat parti yok. Atatürk'ün hedeflerini tutturmuş değiliz. Bu 5 yıl kim hata yaparsa Atatürk'ün partisini girdiği ilk yerel ve genel seçimde birinci parti yapma ve Atatürk'ün partisini ikinci yüzyılın ilk seçiminde iktidar yapma hedefimize, Türkiye'nin bu büyük yürüyüşüne engel olur. Bu yolda engel tanımayacağız.
"BİZ MİLLETİMİZDEN BİR KREDİ ALDIK"
Biz milletimizden bir kredi aldık. Bu kredi bir yatırım kredisidir. Seçmenin bu kredisini doğru değerlendirmek, bu 4 yıl en iyi hizmeti yapmak, örgüt olarak en çok çalışmak durumundayız. İzmir'de olmadığı gibi davrananlar, takiye yapanlar, diğer şehirlere yaptıklarını gizleyenler, partilerinin rozetinden, genel başkanlarının resminden uzak duranlar İzmir'i kandıramamışlardır."