Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili, TBMM Başkanlık Divanı Katip Üyesi Av. Sevda Erdan Kılıç, İzmir’in Buca İlçesi’nde öğretmenden öğrenciye dayak iddiası ile ilgili hazırladığı yazılı soru önergesini Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in yanıtlaması istemiyle 27 Aralık Pazartesi günü TBMM Başkanlığı’na sunacak. CHP’li Kılıç, yaptığı yazılı açıklamada, “öğretmenden öğrenciye dayakla” ilgili basına yansıyan haberlerin son dönemlerde giderek arttığını belirtti.
Yaklaşık 3 ay önce Mersin'in merkez Akdeniz İlçesi’ndeki bir ilkokulda öğretmenin, düdüğünü ellediği gerekçesiyle 9 yaşındaki öğrencisine 9 tokat attığı ve yaralanmasına neden olduğunu ifade eden Av. Sevda Erdan Kılıç, bir ay önce de Kayseri'de Rauf Denktaş Ortaokulu'nda bir öğretmenin, birinin diğerine “dört göz” diyerek alay etmesi nedeniyle iki kız öğrenci arasında çıkan kavgayı ayırmak yerine bir öğrenciyi dövdüğü ile ilgili haberlerin basına yansıdığını bildirdi.
TBMM Başkanlık Divanı Üyesi Av. Kılıç, Aksaray'da bir ortaokuldaki matematik öğretmeninin koridora çıkardığı öğrencisine tokat ve yumruk atıp dövdüğünü, boğazını sıktığını ve buna ilişkin görüntülerin de kamuoyuna yansıdığını dile getirerek, olayla ilgili idari soruşturma başlatıldığını, Aksaray İl Milli Eğitim Müdürü Hacı Ömer Kartal’ın da “'Hızlı bir şekilde süren soruşturmamız öğretmenlik mesleğini sürdüremeyeceği ve mesleğine son verilip, memuriyetini geri hizmetlerde yapabileceği yönünde ilerliyor. Öğrencimiz ve ailesine de psikolojik rehberlik hizmeti verilmeyi başlandı” şeklinde açıklama yaptığını anımsattı.
“İzmir’in Buca İlçesi’nde öğretmenden öğrenciye dayak haberi”
“Öğretmenden öğrenciye dayak” iddiası ile ilgili son olayın İzmir’in Buca İlçesi’nde yaşandığını kaydeden CHP’li Av. Sevda Erdan Kılıç, 3 çocuk annesi Rüya Seda M’nin, 9 yaşındaki oğlu A.M.'nin Vali Rahmi Bey İlkokulu'nda darbedildiği gerekçesiyle öğretmen F.M.O.'dan şikayetçi olduğunu bildirdi. Annenin, "Aksaray'daki görüntüleri izleyince şok olmuştum, bir öğretmen nasıl bu kadar sinirlenip döne döne öğrencisine vurabilir, nasıl böyle bir şey yapabilir diye düşünmüştüm. İzledikten bir saat sonra kendi çocuğumun başına böyle bir şey geldiğini öğrendim. Şok olduk." dediğini aktaran CHP Milletvekili Av. Kılıç, “Anne eve gelen oğlunun boynunda tırnak izleri ve yüzünde kızarıklık görüyor. Daha kendisi sormadan oğlu ona, ‘anne, okulda 4. sınıf öğretmenlerimizden biri beni okulda tokatladı. Öğretmen bana geldi, 2-3 tokat attı, beni boynumdan çimdirdi, sonra boynumdan tutarak sınıfa götürdü ve duvara fırlattı’ diyor. Anne de hastaneden darp raporu alıyor ve emniyete gidip şikayetçi oluyor.” dedi.
CHP İzmir Milletvekili Av. Sevda Erdan Kılıç, annenin okula gidip görüştüğü öğretmenin, “Ben tokat atmadım, sadece duvara fırlattım” dediğini aktararak, annenin öğretmenin, “çocuğunu duvara fırlatmayı normal bir şey olarak görmesinden” dolayı adeta şok yaşadığını bildirdi.
“Sayın Bakan neler oluyor okullarda?”
Son dönemlerde bu tür basına yansıyan haberlerin giderek arttığını belirten CHP Milletvekili Av. Kılıç, açıklamasında şunları kaydetti:
“Sayın Bakana buradan sormak istiyorum: Sayın Bakan neler oluyor okullarda? ‘Pandemi ile ilgili bütün önlemleri aldık, vaka sayısında artış olsa bile yüz yüze eğitim sona ermeyecek’ dediniz. Evet okullar tatil olmadı, eğitim-öğretim devam ediyor ama okulların, eğitim-öğretimin, öğretmenlerin, öğrencilerin, velilerin kısaca eğitim camiasının hali ortada, perperişan bir vaziyette. Okullara ne yeteri kadar dezenfektan, temizlik malzemesi, maske vb. ürünler gönderebildiniz ne de aslında okulları tam olarak açabildiniz. Okullar fiziken açık ama okullarda olanları, yapılanları duyunca eğitim camiasının aslında fiziken ne durumda olduğunu görebilmekteyiz. Ne öğretmenler ne de öğrenciler tam olarak okullara, derslere adapte olamadılar. Öğretmenlerin, yüzlerce öğrencinin bulunduğu okulda pandemiye yakalanmadan bir günü daha atlatmaya çalışması, velinin de çocuğunun bir gün daha pandemiye yakalanmadan eve gelmesini beklemesi, gerçekten eğitim camiasının içler acısı durumunu ortaya koymaktadır.
Okullarda bütün bu sıkıntılar yaşanırken, bir de ‘öğretmenden öğrenciye dayakla’ ilgili haberlerin çokça basında yer alması hepimizi derinden üzmektedir ve yaralamaktadır. Dayakçı öğretmenlerin varlığı mesleğin onurunu zedelemektedir. Ben de bir öğrenci velisiyim. Ülkemizdeki hiçbir veli, çocuğunun okulunda öğretmeden dayak yemesini ya da şiddete uğramasını kabul edemez. Bunu yapan öğretmenlerle ilgili açılan idari soruşturmalar gecikmeksizin hemen sonuçlandırılmalıdır, açılmamışsa da hemen açılarak neticelendirilmelidir. Bu konuda Milli Eğitim Bakanlığı’na ve valiliklere büyük sorumluluklar düşmektedir. Bakanlık veya valilikler, bu olayların önlenmesi ve daha da artmaması adına gereken tedbirleri bir an önce almalıdır. Eğitim camiası öğretmenin öğrencisine şiddet uyguladığı haberleri ile değil, eğitim-öğretim alanındaki başarıları ile gündeme gelmelidir; ‘öğretmenden öğrenciye dayak’ gündemimizden çıkarılmalıdır.”