CHP Parti Sözcüsü Deniz Yücel MYK toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu.
RTÜK'ün Halk TV, TELE 1, KRT’ye verdiği cezayı gündeme getiren Yücel Flash TV'nin emekli maaşlarının düşüklüğünü eleştiren bir yayından dolayı ceza aldığını ifade etti.
"Peki, medya kuruluşları ne yapsın?" diyen Yücel şu soruları sordu:
"İşsizlik yüzde 10 demek yerine, çalışma oranı yüzde 90 mı desinler?
Suriyelilere mülteci değil de, “turist” mi desinler?
İşsizler ordusu yerine, “istihdam edilmeyi bekleyen genç kitle” mi desinler?
“Emeklinin parası yok, evden çıkamıyor” demek yerine “Emekliler evde dinleniyor” diye mi manşet atsınlar?
Herkes havuz medyası gibi, pembe yayıncılık mı yapsın?
Katliamcı terör örgütleri, tacizciler, soyguncular, mafya mensupları ve çeteler haber yapılmasın mı?
Yoksulluk, açlık, işsizlik gündeme getirilmesin mi?
Yolsuzluklar, sosyal medya üzerinden yapılan kara para aklamaları, kadına şiddet olayları özgür basın ve medya olmasaydı nasıl açığa çıkacaktı?"
"İktidar ve yandaşları rahatsız olmaya devam etsin" diyen Yücel "Mesela özgür basın bizim sorularımızı gündeme getirmese, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın akıllara ziyan açıklamalarını konuşamayacaktık. Sayın Bakan, Niğde milletvekilimiz Ömer Fethi Gürer'e verdiği yanıtta, "Türkiye’de yoksulluk ya da açlık sınırı içinde yaşayan kişi yok" demiş" ifadelerini kullandı.
Yücel, bakana seslenerek "Vedat Bey en son ne zaman bir pazara gidip alışveriş yapmış merak ediyoruz" dedi.
Bakan "Kıymanın fiyatını, Ekmeğin kaç liraya satıldığını, Sütün 6 ay içinde kaç kez zamlandığını, Kasap ve marketlerde parayla kemik satıldığını acaba biliyor mu?" sorularını soran Yücel "Sayın Bakanın enflasyondan, zamlardan, kiralardaki fahiş artışlardan haberinin olmadığı belli" diye konuştu.
Yücel, Ogün Samast'ın tahliyesine ilişkin de konuştu.
Yücel tahliyenin tesadüf olmadığının altını çizerek "Türkiye bir yargı darbesiyle karşı karşıyayken, bu tahliye kararıyla “günü gelir katilimize de sahip çıkarız” mesajı veriyorlar. Muhalefete, gazetecilere, onlar gibi düşünmeyenlere akılları sıra gözdağı veriyorlar." dedi.
YÜZDE 50+1 TARTIŞMASI
Erdoğan'ın yüzde 50+1 açıklamasına da değinen Yücel "Sayın Erdoğan’ın en son yaptığı açıklamasıyla, yüksek yargı organları arasında çıkarılan krizin asıl tarafları da ortaya çıkmış oldu. Erdoğan'ın tüm derdi, ömrü yettiğince o koltukta oturmak…Allah kendisine ömür versin. Ama siyasi ömrünün sona yaklaştığını rahatlıkla söyleyebilirim" dedi.
"Cumhur İttifakı'nda çok büyük bir kriz olduğu ortada"
"Cumhur İttifakı'nda çok büyük bir kriz olduğu ortada" görüşünü dile getiren Yücel şunları kaydetti:
"Dünkü açıklamasıyla, 2017 referandumunda ısrarla savunduğu ve Türkiye için "devrim" diye nitelediği" 50+1 düzenlemesinden de kolayca vazgeçebiliyor. Ama burada asıl merak ettiğimiz, bu konuda kesinlikle taviz vermeyeceğini söyleyen Devlet Bahçeli ve MHP kurmaylarının tavrı olacak. Acaba MHP kendilerinin dışlandığı, onlara gerek duyulmayan bu yeni senaryoyu nasıl değerlendirecek?
Bahçeli, o dönemde, "yüzde 50 + 1" koşulunun tartışılmasının güvensizliğe neden olacağını vurguluyordu. Cumhurbaşkanlığı Seçimindeki 50 + 1 koşulunun partiler arası uzlaşmayı sağladığını ifade ediyordu. Demek ki, AKP’nin MHP’ye artık ihtiyacı kalmadı. Hatta MHP’yi sırtında bir yük olarak görmeye başladı. Biz, Cumhur İttifakı'nın hesaplaşmasına, Hatay halkının iradesi ile seçilen Can Atalay'ın kurban edilmesine izin vermeyeceğiz. Sizin siyasal hesaplarınız nedeniyle TBMM'ye had bildirilmesine asla sessiz kalmayacağız. Milletin Meclis’inde Anayasa uygulanıncaya kadar "Adalet Nöbetimizi" sürdüreceğiz."