CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Tezcan başkanlığındaki heyet, ilk olarak BBP Genel Merkezini ziyaret ederek, BBP Genel Sekreteri Üzeyir Tunç ve Genel Başkan Yardımcıları Ali Keser, Samet Bağcı ile bir araya geldi.
Görüşmenin ardından Tezcan ve Tunç basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Cuma günü başlatılan siyasi partileri ziyaret kapsamında BBP'yi ziyaret ettiklerini belirten Tezcan, “Uzun, güzel bir sohbet yaptık. Hem TBMM Anayasa Komisyonu gündemdeki yasanın seçim güvenliğini ihlal eden hükümleriyle ilgili düşüncelerimizi paylaştık. Hafta boyunca komisyon çalışmalarına devam ederken bizim taşımamız gereken, kendilerinin düşünceleri, önerileri olursa onları da alarak parlamentoda bu çalışmayı sürdüreceğiz. Önemli olanın seçim güvenliği olduğunu, seçim güvenliği çerçevesinde siyasi partilerin seçimlerde tercihlerinin nereden yana kullanırlarsa kullansınlar ortak bir payda etrafında toparlanabilmeleri gerektiğini düşünüyoruz. Verimli bir toplantı oldu” ifadelerini kullandı.
BBP Genel Sekreteri Tunç ise görüşülmekte olan Meclise sevk edilen tasarıyı desteklediklerini aktararak, cumhur ittifakını da desteklediklerini kaydetti. Tunç, temsilde adalet adına barajın sıfırlanmasını da savunduklarını ifade etti.
“Seçim güvenliği hareketini örgütlemek konusunda bir görüş birliği mutabakatımız oluştu”
CHP heyeti ardından DSP Genel Merkezine geçerek, Genel Sekreter Abbas Deniz ve Genel Başkan Yardımcıları Hasan Erçelebi, Hasan Uğurtürk, Müzeyyen Okur, Uğur Gürel, Erdinç Özdil ve Onur İste ile görüştü. Görüşmenin ardından Tezcan ve Erçelebi basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Türkiye’nin siyaset alanının hızla daraldığı bir sürecin içerisine girdiğini kaydederek, “TBMM gündemindeki ittifak yasa teklifi diye anılan Anayasa Komisyonunda bugün görüşülmeye başlanan teklifinde aslında bu siyaset alanını daraltma teklifi olduğunu çok iyi biliyoruz. Bu teklifin sadece partilerin seçim ittifakıyla ilgili kısmı gündemde konuşulurken, esaslı bir biçimde seçim güvenliğini ihlal eden bir teklif olduğunu bilmekte yarar var” diye konuştu.
Tezcan, konuşmasına şöyle devam etti:
“Tek adam koalisyonunun siyaset alanını daraltma girişimlerinin en yakın tecrübesini DSP, Yüksek Seçim Kurulu’nun son süreçte siyasetin etkisi altında aldığı bir kararla seçime katılamayacak partilerden sayılmasıyla ortaya bir kere daha çıktı. YSK, DSP gibi köklü bir siyasi partiyi seçime sokmamak için 'ilçelerde kongrelerini yapmadın o zaman ben senin örgütlerini kurduğunu kabul etmiyorum' diyerek hukuka aykırı haksız bir kararla seçim dışı bırakmak istemiştir. Bu çabaların başarılı olamayacağını biliyoruz. Onunla ilgili tereddüdümüz yok. Bu çerçevede TBMM gündemindeki bu yasada ittifak adı altında bir taraftan barajı koruyarak, sıfırlamadan yüzde 10 barajının altındaki siyasi partilere hayat hakkı tanımayan siyaseti tekelcileştirmeyi planlayan çoğulculuğu ortadan kaldıran bir düzenleme. OHAL koşulları altında seçim güvenliğinin esaslı bir biçimde yok edildiğini, OHAL şartlarında yapılan seçimin sürekli bir meşruiyet sorunu yaşayacağı konusundaki görüşlerimizi paylaştık. Hem parlamentoda görüşülen teklif çerçevesinde DSP’nin görüşlerini oraya taşımak hem de bunun dışında güvenli seçimi oluşturma konusunda sivil toplumla birlikte geniş bir seçim güvenliği hareketini örgütlemek ve bu noktada işbirliği içerisinde olma konusunda bir görüş birliği mutabakatımız oluştu.”
Erçelei: YSK mağduruyuz
DSP Genel Başkan Yardımcısı Erçelebi ise Türkiye’de YSK’nın mağduru bir parti olduklarını anlatarak, YSK’nın istemediği partileri seçime sokmayacağını ileri sürdü. Erçelebi, seçimlerin özgür, bağımsız bir şekilde yapılabilmesi için OHAL’in kaldırılmasını istedi.